18 Mart 2021 Perşembe

ÇANAKKALE SAVAŞI

 ÇANAKKALE SAVAŞI

- I. ANLAMI.

18 Mart 1915 Çanakkale Deniz Zaferi'yle Çanakkale Savaşının, Türk Milletinin yiğitlik ve kahramanlıklarla bezenmiş muhteşem tarihinde, seçkin bi r yer i vardır. 18 Mart 1915 günü, Türkler gerçekten bir ölüm - kalım savaşı yapmışlardır.

Bu savaş

1. Cihan harbinin parlayan bir yıldızıdır. Türk' ün ve Mustafa Kemal'in gücünü, büyük devletlere karşı, insanın göğsünü kabartacak biçimde gösteren bir savaştır. Buna karşılık, saldıran devletler için tam bi r yenilgidir.

2. Çanakkale savaşı; deniz, kara ve küçük hava harekâtı ile bir bütün teşkil etmektedir.

Deniz ile kara muharebeleri, birbirinden önemli, değerli sonuçlar doğuracak, yiğitlikleri sergileyecek niteliktedir

3. Çanakkale Savaşı, «Şark meselesinin» bir evresinde gerçekleştirilmesinden ibaret halkayı oluşturucu niteliktedir. Başka bir deyişle Osmanlı İmparatorluğunu çökertmek, topraklarını paylaşmak amacını taşıyordu.

- II. ÖNEMİ

Çanakkale savaşının doğurduğu olumlu sonuçlar, onun önemini gözler önüne sermektedir. Bunlar olmasaydı, bugün Türk Devleti çok muhtemel olarak mevcut olmazdı.

- III . ÇANAKKALE SAVAŞININ SONUÇLARI.

1. Çanakkale muharebeleri, Mehmetçiğe ölümsüzlük, yetenekli Türk kumandanlarına şan, şeref kazandırmıştır. Bunların başında Mustafa Kemal gerçeği vardır. Arıburnu olmasaydı, belki de Mustafa Kemal istiklâl savaşma, Cumhuriyete ve Devrimlere giden yolda büyük Türk Milletini birleştirme imkânını bulamayacaktı.

Bu muharebelerde dehâsını ispat etmesi, buna imkân bulması, ona Milletinin kalbinde apayrı bir yer açmış, Mustafa Kemal adıyla sonsuza dek gönüllerde yaşamasını sağlayacak «büyük»lüğü kazandırmıştı.

2. Çanakkale zaferi, başta Enver Paşa olmak üzere, İttihatçılara da bi r süre ikbal ve kudretin zirvelerine dolanması sonucunu doğurmuş, ancak onları ölümsüzleştirmemiştir.

Çünki onlar, Mustafa Kemal'in dehâsından yoksun idiler.

3. İngilizler bakımından Çanakkale muharebeleri, bir nevi «şöhret mezarlığı» dır.

Kitchener gibi bir millî kahraman bile bu badireden hem manen hem de bedenen ölü çıkmıştır. 1915 sonlarında Çanakkaleden Londraya dönen Kitschener, artık sözleri kanun yerine geçen eski, yarı - diktatör değildir, üst üste gelen başarısızlıklar, ona birçok düşman kazandırdığı gibi, Mareşalin kendine olan güveni de kaybolmuştur, Lloyd George ve Bonar Law gibi politika kurtları, Sudan ve Güney Afrika fatihi Lord Kitchener'in etrafında entrika ağlarını örmektedirler. Gerçekten altı ay sonra gelen ölüm, onun siyasi şöhreti için bi r nevi kurtuluş olmuş, hiç değilse itibardan düşmenin acısını önlemiştir. Böylece Britanya İmparatorluğunun parlak devri de kapanmıştır. 1. Dünya harbinden galip çıkmak bile bu muazzam imparatorluğun kur ­ tulmasına yetmeyecektir. B u bakımdan Osmanlı imparatorluğunun vârisleri, Kraliçe Victoria'nın çocuklarından daha şanslı sayılabilir. Onlar, 1918 de yıkılan dünyalarını, yepyeni, bambaşka bi r düzen içinde dipdir i yeni baştan, baş mimar Mustafa Kemal'in yönetiminde kurmuşlardır; oysa İngilizler, daha uzun yıllar, sarsıntılar geçiren, orasından burasından kopan, parçalanan imparatorluklarının ölüm sancılarını çekeçeklerdir. Çanakkale macerasından ötürü, siyasî itibarı en çok sarsılan kişi ise, şüphesizdir ki Çörçil sayılmıştır. 1915 yılı, onun siyasî hayatının en alçak noktasıdır. Kendisini desteklemek, himaye etmek, yükseltmek isteyenler bile kısa bir zaman içinde ondan uzaklaşmak zorunda kalacaklar, İngilterenin yeni başvekili Lloyd George onu, İkmal vekili olarak kabinesine tekrar alabilmek için Çanakkale dedikodularının küllenmesini beklemekten başka çare bulamayacaktır. Ne var ki, insan hafızası, bu olayı hiçbir zaman unutmayacak, ta 1923 yılı seçimlerinde bile propaganda konuşmaları için kürsüye çıkan Çörçil'e halk arasından «Çanakkaleyi unuttun mu?» diye bağıranlar olacaktır.

General Hamilton'a, Çanakkaleden döndükten sonra bi r daha aktif bir görev verilmemiştir .

Çanakkale mağlubiyetinin hikâyesi, hemen her zaman onun ismiyle birlikte anılmış, fakat çok kimse ona müsamahalı davrandığı için, yenilgiden sorumlu tek kişi olarak itham edilmek şansızlığına uğramamıştır.

4. Çanakkale ile birlikte 1.Cihan Savaşı, daha sonra bazı sonuçlarda hisse sahibidir.

Gerçekten Türk Savaş gücünü, 1.Cihan Savaşındaki deneylerle öğrenmiş olan çağdaş İngiliz neslinin hükümeti, İkinci Cihan Harbine Türkleri de ortak almak için Çörçil' Türkiye'ye kadar göndermiş, bu zafer daha sonra da Türkiye'nin Nato ittifakına alınmasında rol oynamıştır.

5. Çanakkale'nin içinde yer aldığı 1. Cihan Harbine katılışımız, birlikte değerlendirecek olursa: bu savaşa Almanlarla birlikte, iştirakimiz, sonuçta yenilişimiz, tarih yazarları, siyasiler tarafından çeşitli yorumlara yol açmıştır.

Bu konuda değişik görüşler ileri sürülmüştür.

Ancak teslim etmek gerekir ki , bu sonuç Türk Milleti için çok hayırlı bi r olayın kuvvet kaynağını teşkil etmiştir.

Osmanlı Devleti, imparatorluk olarak, Devlet olarak, o dönemde Avrupanın «hasta adamı» diye anılan güçsüz, köhnemiş bir varlık sayılmaktaydı. İngiltere, Rusya, Fransa, İtalya, Yunanistan, Türk topraklarını paylaşmaya kararlı idiler.

Onun içindir ki , İngiltere, Osmanlı Hükümetinin isteğine karşı, onu bu savaşta ortak almaya yanaşmamıştır. Almanya da bunu fırsat bilmiş ve ortak olma teşebbüsünü başarıyla sonuçlandırmıştır. Osmanlı Devleti hükümetinin, bu savaşta tarafsız kalmasına imkân var mıydı?

B u soruya belki evet cevabı verilebilir, ama bu hareket zararsız bir sonuca erişse bile Türk Milleti için hayırlı olamazdı.

Türk Toplumunun tam bağımsızlık ve egemenlik içinde yepyeni, batılı temeller üzerine Devlet kurması, Cumhuriyete kavuşması, ancak bu savaşta yenilgisi ile mümkün olabilmişi:

6. Kutlama mazhariyetine eriştiğimiz bu savaş kaybedilseydi, bugün misak-ı millî sınırları içinde, gururla yaşadığımız bu topraklarda dipdiri, bağımsız, egemen, çağdaş bir Türkiye Devleti bulunmayacaktı.

7. Bu savaş kazanılmadaydı, Çarlık Rusyası'nın istilâcı orduları ve onların yerine geçenler, Türkistan'da yaptıklarını Osmanlı Devleti mensuplarına reva görmekten geri mi kalacaklardı?

Elbette değil.

8. Çanakkale müdafaası, yardımsız ve irtibatsız kalan Rus çarlığının yıkılmasına katkıda bulunmuştur.

9. İstenilen, itilâf devletlerince amaçlanan hedef, alınamamıştır.

İtilâf Devletleri için bu elbette büyük bir kayıptır. Bunun bi r mağlubiyet olduğu açıktır.

Ancak bu devletler için, bazı yararlı sonuçlar da doğurmuştur. İtilâf devletlerince iler i sürülenler şunlardır:

a) 1. Cihan Harbinin kazanılmasında, bir bakımdan yararlı olmuştur.

b) 1915 ilkbaharında Almanların Batı cephesinde yapmak istedikleri büyük taarruzdan, Almanlar bu sebepten vazgeçmişlerdir.

c) İtalyayı harbe sokmuştur.

d) Bulgaristanı, bir süre mütereddit kılmıştır.

e) İstanbul'un tehdit edilmesi, Süveyş kanalını muhafazaya yaramış, Rusları Kafkasyada, Türk tazyikinden kurtarmıştır.

Çünkü Rus Dışişleri Bakanı Sazanov: «Allahaskına bi r an önce yardımımıza gelin», diyordu.

f) Türk ordusunun yıpranması sonucu doğmuştur. Böylece Filistinde Lord Allenby'nin başarı kazanması yolu açılmıştır. Ancak belirtmek gerekir ki , tüm bunlar, Türk başkentinin zaptedilmesi ile kazanılacak mükâfatla mukayese edilemezler.

Gerçekten Kitchener bu sebeple aynen:

«İstanbul düştüğü takdirde, sadece bir muharebe değil, koskoca bir harbi kazanmış olacaksın» diyordu.

g) Burada tarafsız bir şekilde belirtmek gerekir ki itilâf Devletleri için en yararlı harekât, tahliye olmuştur. Gizlice kaçabilmişlerdir. Bu esnada Cevat Paşa «gittiler, geçemediler, geçemeyecekler» demiştir. Lord Fisher, savaş esnasında aynen «lanet olsun Çanakkale'ye... Orası mezarımız olacak» diyor.

Doğru söylemiş, gerçekten de öyle oldu. Kitchener tahliyeyi duyunca «fevkalâde bir kurtuluş oldu bu» demek zorunda kalmıştır. 

Napolyon'un «Türkler öldürülebilir; fakat mağlup edilemezler» sözü, Çanakkale'de de teyid edilmiştir.

 https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/95728    ......................................... 2021.03.18 / Gönen Çıbıkcı

CADILAR BAYRAMI?

.   BİR GÜN CUMHURİYET, BİR HAFTA CADILAR .   Bir günlüğüne Cumhuriyet. .   Yalnızca bir gün. Bayraklarımızı çıkarıyoruz, şiirlerimizi okuyo...