ROBERT KOLEJ
1863’TE
DÖRT ÖĞRENCİYLE ÖĞRETİME AÇILAN
ROBERT KOLEJ ÜLKEMİZİN YÜKSEK
DÜZEYLİ ÜNİVERSİTELERİNDEN BİRİNE DÖNÜŞTÜ. 1993 EKİM
Boğaziçi Üniversitesi, bugün üniversitelere giriş sınavında en
yüksek puanları tutturan öğrencileri alan yüksek öğretim kurumlarından biri.
Bu, üniversitenin büyük ilgi görmesinin ve yüksek düzeyinin bir
göstergesi sayılıyor. 130. kuruluş yıl dönümü kutlanan Boğaziçi Üniversitesi’ne
“üniversite” statüsü verilmesinden bu yana yalnızca 22 yıl geçti. 1993 EKİM
Ama bu 22 yılın ardında 108 yıllık akademik geçmiş var. İlgiye
değer bir geçmiş...
Bebek’te küçük bir evde
açılan Kolej’in kumcusu, Kırım Savaşı sırasında Türklere yardım amacıyla
İstanbul’a gelen Amerikalı misyonerlerden Cyrus Hamlin’di. “Robert Kolej bugün,
16 Eylül 1863’te İstanbul’da açıldı,” diye yazmıştı.
. “Bizim ve dostlarımız
için çok enteresan bir gün. Bugün 4 öğrencimiz var. Bu sayının iki üç hafta
içinde yarım düzineye ulaşmasını bekliyoruz. Cesaretim arttı.”
Kolej, adını, bütün giderleri
karşılayan Fransız kökenli bir Amerikalı tüccardan, Christopher Rhinelander Robert’den alıyordu.
Ölünceye kadar bu yardımı sürdüren Robert, mirasının beşte birini
de bu öğretim kurumuna bıraktı.
1878’de ölümünden sonra mirasçıları Kolej’e 400 bin dolar
verdiler.
1863-1877’de Robert
Kolej’in müdürlüğünü yapan Hamlin ile Robert, Amerikan Hükümeti’nin desteğini
de aldılar:
. Bu destek sayesinde
Padişah’tan, Kolej’e Amerikan bayrağı asma hakkı veren bir “irade” elde edildi.
Yine kuruluş aşamasında,
telgrafın yaygınlaşmasını sağlayan ve “Mors Alfabesi” geliştiren Samuel
Morse’un Kolej’e bağışladığı telgraf aygıtlarının montajına girişildi.
İlk ders yılının
(1863-64) sonunda öğrenci sayısı 20’ye ulaşmıştı. Müslümanların yabancı
okullara girmesine izin verilmediğinden, Kolej’e yabancılar ve Osmanlı uyruklu
Hıristiyanlar ilgi gösteriyorlardı.
Kolej’in kurucusu Dr. Hamlin’in saat 06.30-22.00 arasında
düzenlediği modern ve klasik diller öğretilen dil kursları da ilgi görmeye
başlamıştı.
Burada kısaca Osmanlı Devleti
sınırları içerisinde açılan öteki yabancı okullar üzerinde de durmak gerekiyor.
İstanbul’da ilk yabancı
öğretim kurumlan Katolik misyonerlerince açılan kiliselerdi. Giderek Katolik
okullarının sayısı artmıştı.
13. yüzyılda Dominiken (Dominicain) rahipleri yeni okullar
açtılar.
1453’te İstanbul’un Osmanlı Devleti’ne geçmesinin ardından, din
serbestliğinin sağladığı olanaktan yararlanılarak, çeşitli din ve mezheplere
ait cemaat okulları kuruldu.
Zamanla bunlar yabancı devletlerin koruması altına girdi ve
imparatorluk düzeyinde yaygınlaştı.
Daha ileriki yıllarda da, kapitülasyonlardan yararlanan yabancı
devletlerin kurdukları okullar birbirini izledi.
İstanbul başta olmak üzere birçok kentte Fransız, İngiliz,
Amerikan, İtalyan, Alman, Avusturya, Rus, İran ve Bulgar okulları açıldı....
1780’li yıllarda iki ülke
arasında ticaretin başlamasıyla birlikte Osmanlı- Amerikan ilişkileri gelişti:
1811’de İzmir’de ilk Amerikan ticaret odası açıldı, 1820’de
American Board of Comissioners for Foreign Missions adlı örgütün yönetimindeki
ilk Amerikalı misyonerler İzmir’e ayak bastı. 1830’da Amerikalılara
kapitülasyonlardan yararlanma hakkı veren ilk ticaret sözleşmesi imzalandı.
Bu gelişmelerin ardından misyoner okullarının sayısı hızla arttı.
Robert Kolej’in özelliği,
sözü geçen misyoner örgütüne bağlı olmayışı, bu örgütle amicus usque ad aras
(sonuna kadar dost) olmak dışında bir ilişkisinin bulunmayışıydı.
Kuruluş döneminde, Robert Kolej’in genişletilmesi, yeni binalar
yapılması için Kuruçeşme sırtlarında bir arazi satın alındıysa da, kimi
çevrelerin karşı çıkması ve sarayın izin vermemesi sonucu, buradan vazgeçildi.
Çok geçmeden, eski sadrazamlardan Ahmet Vefik Paşa’nın
Rumelihisarı sırtlarında, Kayalar denilen yerdeki arazisi 16 bin liraya satın
alındı ve inşaat izni verilmesi için Amerikan elçiliği tarafından saraya başvuruldu.
Ardından, Ahmet Vefik
Paşa arazisinin geri kalan bölümü 20 bin lira
karşılığında Kolej’e geçti.
Sarayın 1868 yılı sonunda
izin ve ruhsat vermesi üzerine, “Hamlin Hail" adı verilen ilk binanın
yapımına girişildi.
Temelini Amerikalı Bakan Hon. E. Joy Morris’in attığı, 60 bin
dolara mal olan dört katlı binanın yapımında kullanılan briket ve demirler
Ingiltere, Fransa, Belçika gibi Avrupa ülkelerinden gümrüksüz ithal edilmişti.
Eğitim, Amerikan sistemindeki
“Self- Help” (kendi kendine yardım) ilkesi çerçevesinde yürütülüyordu.
Üretime dönük etkinlikler için kurulan un değirmeni ve ekmek
fabrikası, öğrencilere hem cep harçlığı sağlıyor, hem beceri kazandırıyordu.
Kimi mezunlar özel
seminerlerden geçirildikten sonra din adamı olarak yetiştiriliyordu.
1891 ’de “Science Hail”
adlı bina ile profesörler için 15 odalı “Kennedy Lodge” yaptırıldı. Mühendislik
Bölümü açılması kararı alındıktan sonra da, 1910'da “Gates Hail” ve “Anderson
Hail” adlı binaların yapımına başlandı.
Binalar tamamlanınca, 1912-13 ders yılında Elektrik ve Mekanik
Mühendisliği öğretimine geçildi.
Bu tarihlerde okul “Robert Akademisi” adıyla anılıyordu.
Lise düzeyindeki dört yıllık öğretim Türk okullarındaki gibi üç
yıla indirilmiş; yükseköğretim yönünden de düzenlemeler yapılarak
“Mühendislik”, “İş idaresi”, “Fen ve Yabancı Dil” olmak üzere başlıca üç bölüm
oluşturulmuştu.
1871’de Gedikpaşa’da
kiralık bir evde Home School adıyla bir de kız okulu açıldı.
Kurucuları, Boston’daki Kadın Misyonerler Heyeti’nin desteğiyle
Amerika’dan gelmiş eğitimcilerdi, ilk yıl altı yaşlarında üç öğrenciyle eğitime
başlandı.
1873’te öğrenci sayısı kırka ulaştı.
Okul, 1875’te
Üsküdar’daki binasına taşındı.
Bu binaya Kadın Misyonerler Heyeti Başkanı Albert Bowker’ın
anısını yaşatmak üzere “Bowker Hail” adı verildi.
1890'da Massachusetts
eyaletince yüksekokul diploması verme yetkisi tanınan bu öğretim kurumu, artık
Constantinople Koleji ya da İstanbul Amerikan Kız Koleji adıyla anılıyordu.
Kolej, ilk yedi mezununu 1891'de verdi.
Buradan diploma alan ilk
Müslüman kızı, babası subay olan Gülistan İsmet’ti.
Birkaç Müslüman kızı okula gizlice devam ediyorlardı.
Ünlü yazar Halide Edip Adıvar (1884-1964) buradan lisans derecesi
alan ilk Müslüman kızı olacaktı, ikinci Meşrutiyet’in ilanından (1908) sonra
Müslüman öğrenci sayısı arttı.
1905’te Üsküdar’daki okul
binası bir yangın geçirince, Arnavutköy1'de, Robert Kolej yakınında bir arazi
satın alınarak yeni binalar yaptırıldı ve Kız Koleji 19l4’te buraya taşındı.
1908’de alınan berat,
okulun Kadın Misyonerler Heyeti’nden bağımsız olarak, bir mütevelli heyetince
yönetilmesini sağlamıştı.
1923’te imzalanan Lozan
Antlaşmasından sonra yabancı okulların önemli bir bölümü kapandı.
Robert Kolej ve Amerikan Kız Koleji varlıklarını sürdürdüler.
Her ikisi de Milli Eğitim Bakanlığınca hazırlanan müfredat
programlarını da uygulayarak, lise düzeyinde öğretim verdiler.
1958’de Bakanlar Kurulu
kararıyla Robert Kolej Yüksekokulu kurulmasına izin verildi.
Bunun üzerine kimya, makine, elektrik dallarında öğretim veren
“Mühendislik Fakültesi” ile “İş İdaresi ve İktisat”, “Fen ve Yabancı Diller”
Fakülteleri ve “Robert Kolej Araştırma Merkezi” kuruldu.
1930’dan sonra Türk
öğrenci sayısı, yabancı öğrenci sayısını aştı.
Başlangıçta öğretmenlerin tümü yabancıydı; zamanla Türk
öğretmenlerin sayısı önemli ölçüde arttı.
İlk Türk öğretmenlerden biri de, 1889’da göreve başlayan ünlü Şair
Tevfik Fikret’ti.
1963’te 100. yılını kutlayan Robert Kolej’in -yüzde 30’u burslu olmak
üzere- 950 öğrencisi vardı.
O tarihe kadar mezun
olanların sayısı 3 bini aşmıştı.
Öğretim kadrosundakilerin yarısı Türk’tü.
Robert Kolej’in lise
bölümüyle Amerikan Kız Koleji, 1971’de Özel İstanbul Amerikan Robert Lisesi adı
altında birleştirildi.
Aynı yıl, Anayasa uyarınca özel ve yabancı yüksekokullar
devletleştirilirken, okulun mütevelli heyetiyle Milli Eğitim Bakanlığı
arasındaki görüşmeler sonucu, kuruma üniversite statüsü verilmesi yolunda
anlaşmaya varıldı.
Bu anlaşma doğrultusunda
hazırlanıp TBMM’de kabul edilen ve 12 Eylül 1971’de yürürlüğe giren yasayla,
Boğaziçi Üniversitesi kuruldu.
Yasa, üç yıllık geçiş dönemi sonunda kurumun, eski eğitim ilke ve
özelliklerini de koruyarak, Üniversiteler Kanunu çerçevesinde öğretim vermesini
öngörüyordu.
Geçiş dönemi iki yıl daha uzatıldıktan sonra, İngilizce öğretim
veren Boğaziçi Üniversitesi -açılan yeni bölümleriyle birlikte- Türk üniversite
sistemine bağlandı.
1983’te çıkan yasayla
yeniden düzenlenen Boğaziçi Üniversitesi bugün Eğitim, Fen-Edebiyat, iktisat ve
İktisadi Bilimler, Mühendislik Fakülteleri, Yabancı Diller Yüksekokulu ile
öğretim vermektedir.
Ayrıca üniversiteye bağlı Atatürk ilkeleri ve inkılâp Tarihi,
Sosyal Bilimler, Fen Bilimleri, Çevre Bilimleri, Biyo- Medikal Mühendisliği,
vb. enstitüler vardır.
Yabancı okullara tanınan
ayrıcalıklar nedeniyle bir zamanlar “devlet içinde devlet” diye nitelenen
Robert Kolej, artık toplumsal yaşamın çeşitli alanlarında değerli hizmetler
veren gençlerin yetiştiği yüksek düzeyli üniversitelerden birine, Boğaziçi
Üniversitesi’ne dönüştü.
https://www.skylife.com/tr/1993-10/robert-kolej-den-bogzaici-ne-130-yil
Belgeyle
iddia etti:
"ABD
Boğaziçi arazisine el koyabilir"
Boğaziçi Rektörlüğüne Melih
Bulu’nun atanmasına karşı protestolar devam ederken, dikkat çeken bir iddia
ortaya atıldı.
06 Şubat 2021 Cumartesi,
İstanbul
Üniversitesi Araştırma Görevlisi Özgün Emre Koç tarafından Boğaziçi arazisiyle ilgili dikkat
çeken bir belge paylaşıldı. Belgede, 1971 yılında Boğaziçi arazisinin Türkiye Cumhuriyeti
tarafından Robert Koleji’nden alındığı, arazinin başka amaçlarla kullanımı
durumunda, New York
Eyalet Mahkemesi tarafından geri alınabileceği belirtildi.
Özgün Emre Koç belge ile
ilgili, “Resmi
belgelerin orijinalleri Columbia University Nadir Eserler ve Elyazmaları
Kütüphanesi'nde arşivlenmiş durumda. İlgili belgelerin kütüphanenin Robert
Kolej kayıtları bölümünde 45-55 no arası kutularda mevcut olduğunu gösterir” ifadelerini kullandı.
………
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/abd-bogazici-universitesine-el-koyabilir-1811792