Taliban örgütü nedir?
Nasıl
ortaya çıktı? Amacı nedir? Arkasında kimler var?
21/08/2021
Sovyet
işgalinin sona ermesinin ardından iç savaşların ülkeyi kasıp kavurduğu, savaş
ağalarının kendi bölgelerinde derebeylik tarzı hüküm sürdüğü, yolsuzlukların,
infazların ve rüşvetin ayyuka çıktığı bir dönemde sahnede yerini alan ve
Afganistan'ın son 25 yılına damga vuran Taliban örgütü nedir?
Nasıl
ortaya çıktı? Amacı nedir? Arkasında kimler var?
Taliban nasıl kuruldu?
Talib
(öğrenci) kelimesinin çoğulu Taliban (öğrenciler) adını benimseyen örgüt,
ülkenin güneyinde Molla Ömer Ahund liderliğinde yaklaşık 50 medrese
öğrencisiyle birlikte 1994'te kuruldu.
Aslen
Kandaharlı olan Molla Ömer, bir süre Pakistan'da ardından da Kandahar'ın
kuzeyindeki Meyvend ilçesinde medrese eğitimi aldı.
Sovyet işgaline karşı savaştı.
Gelenekçi
bir yapıya sahip Afgan toplumu içerisinde hızla taraftar toplayan ve yükselen
grup, amacını, Sovyet savaşı ve akabinde patlak veren iç savaşlar sırasında
ortaya çıkan savaş ağalarından kurtulmak olarak tanımladı.
Kuruluş
felsefesini de Afganistan'da İslam'a dayalı bir yönetim getirmek olarak
tanımladı.
Kurulduktan
birkaç ay
sonra çoğunluğu medrese ve şeriat okulu öğrencileri olmak üzere savaşçı
sayısı 20 bini buldu.
Kısa
süre sonra Pakistanlı Peştun etnik kökenden Mevlana
Samiul Hak liderliğindeki Darul Ulum Hakkaniye medresesi
öğrencilerinin önemli bir kesimi de yine örgüte dahil oldu.
Öğrenciler
hareketinin mensuplarının çoğu ülkenin güneyindeki Peştun kökenli kişilerden ve
Pakistan'daki medreselerde eğitim gören mülteci ailelerin çocuklarından oluştu.
Analistlere
göre, örgütün kuruluşundan itibaren en büyük destekçisi ve yol göstericisi
kuşkusuz Pakistan
istihbarat teşkilatı (ISI) oldu.
Uzmanlar,
hem askeri eğitimin hem de maddi desteğin doğrudan ISI
tarafından sağlandığını belirtiyor.
Kandahar ele geçirildi
Kuruluşundan
kısa süre sonra, Afganistan'ın ikinci büyük kenti Kandahar'a saldırdı.
Talebeler örgütü 3 Kasım 1994'te ciddi bir direnişle karşılaşmadan Pakistan sınırındaki
kentin kontrolünü ele geçirdi.
Bu
aynı zamanda zayıf durumdaki Kabil merkezi hükümetine de ilk darbe oldu.
Taliban, 1995 yılında ülke genelinde 12 kentte kontrolü sağladı.
Yolsuzluklara
ve rüşvete savaş açan grubun popülaritesi
günden güne arttı.
Ele
geçirdiği şehirlerde kanunsuzluklar ortadan kaldırılmaya ve emniyet tesis
edilmeye başlandı.
Örgüt Kabil'e dayandı
Ülkenin
güneyindeki Peştun nüfusun yoğunlukta yaşadığı kentleri ciddi bir direniş görmeden
bünyesine katan Taliban,
1995'te Kabil'e dayandı.
Başkentin
kontrolünü ele geçirebilmek için Kabil'i 3 ayrı koldan bombaladı. Ancak
Sovyetler Birliği'ne karşı verdiği direnişle adını duyuran Ahmet Şah Mesut
liderliğindeki güçler Taliban'ı burada ağır bir yenilgiye uğrattı.
Pakistan'dan
ve bazı Körfez ülkelerinden para ve silah desteği aldığı belirtilen Taliban, 1996 yılının eylül ayında Kabil'e
saldırmak üzere hazırlık yaptı.
Kanlı
sokak savaşına girmek istemeyen Tacik komutan Ahmet
Şah Mesut, kendine bağlı tüm güçleri 26 Eylül 1996'da Kabil'den çekti.
Afganistan İslam Emirliği kuruldu
Otorite
boşluğundan faydalanan Taliban savaşçıları 27 Eylül 1996'da Kabil'e girdi. İlk
olarak BM binasına sığınan eski Devlet Başkanı Muhammed Necibullah Ahmedzay ile
kardeşi Şahpur Ahmedzay idam edildi.
Başkentin
ele geçirilmesi zamanına kadar milis bir yapı olan Taliban, bu tarihten
itibaren kendi hükümetini kurduğunu açıkladı.
Adını
Afganistan İslam Emirliği, kurucu lider Molla Ömer'i de Emirel Müminin
(Müminlerin emiri) olarak ilan etti.
Bayrak değiştirildi.
Molla
Ömer adına camilerde hutbe okundu.
Afganistan'ı
yakından takip eden uzmanlara göre Taliban, bu tarihten sonra Pakistan'ın
bölgedeki çıkarları için vekalet savaşı veren bir örgüt haline dönüştü.
Pakistan,
Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan,
Taliban'ı resmen tanıdı.
Taliban'ın
uygulamalarından bazıları
Önceleri
nispeten yumuşak bir görünüm veren örgüt Kabil'in ele geçirilmesinin ardından
çok katı kurallar uygulamaya başladı.
Şeriata
dayalı anayasal sistem yürürlüğe girdi.
Hanefi mezhebi ön planda tutuldu.
Şeriatın
gündelik hayatta uygulandığını takip etmek için Emr-i
bil Maruf (iyiliği emretme) Bakanlığı oluşturuldu.
Hayatın
her alanından soyutlanan kadınların çalışması, kız çocuklarının okula gitmesi ve
eğitim alması tamamen yasaklandı.
Kadınlara
peçe zorunluluğu erkeklere ise takke ve sakal mecburiyeti getirildi.
Sakalını
kesenler için 6 aydan başlamak üzere hapis cezası verildi.
Yüzü
görülen kadınlar kırbaçlandı.
Afganistan
Televizyonu'nun yayını durduruldu.
Fotoğraf
dahil her türlü görsel yayın ve müzik yasaklandı.
Erkeklere,
evine en yakın camide 5 vakit namaz kılma mecburiyeti getirildi.
Emri bil Maruf görevlileri
camilerde yoklama aldı.
Mazeretsiz
camiye gitmeyenlere ağır yaptırım uygulandı.
Namaz
surelerini bilmeyenler kırbaçlandı.
Bütün
okullar medreseye dönüştürüldü.
Ders
kitaplarındaki görseller yok edildi.
'Medreselerde'
3'üncü sınıftan itibaren tüm öğrencilere en az 3 metre olmak üzere sarık
sarma mecburiyeti getirildi.
Ele
geçirilen tüm bilgisayarlar TV kabul edilerek kırıldı.
'İslam
devletine karşı gelenler' hain ilan edilerek doğrudan idam edildi.
Özellikle
farklı mücahit gruplara mensup kişiler, yakalandıklarında şer ve fesat hükmü
ile idam edildi.
Çok
sayıda kişinin çeşitli sebeplerle eli kesildi.
İdamların
ve el kesmelerin birçoğu cuma namazlarından sonra gerçekleştirildi ve halka
izlettirildi.
Kesilen eller,
şehrin merkezinde sergilendi.
Resmi
kurumlarda Peştu dili mecbur edildi.
Toplu
taşıma araçlarındaki aynalar, kadınlara bakılabileceği gerekçesiyle
kaldırıldı.
Kuzey
İttifakı ile savaş ve Mezar-ı Şerif'in ele geçirilmesi
Taliban'ın
Kabil'i ele geçirmesinin ardından diğer gruplar, ülkenin kuzeyindeki Mezarı Şerif' i geçici
başkent ilan etti.
Burhaneddin Rabbani liderliğinde bir araya gelen ve
adını Kuzey İttifakı olarak duyuran gruplar
ellerindeki kentleri kaybetmemek için Taliban'a karşı mücadeleye girişti.
Taliban, 1997'de Mezarı Şerif'e
saldırdı.
Halk
direnişi ile karşılaşan örgüt, burada yaklaşık 10
bin savaşçısını kaybetti.
7
bin civarında Taliban militanı da Kuzey İttifakı tarafından esir alındı ve daha sonra bu militanların
öldürüldüğü ifade edildi.
Mezarı
Şerif'teki bu savaşla 'beyin takımını' kaybettiği belirtilen örgüte El Kaide' ye bağlı çok sayıda savaşçı katıldı.
Taliban,
topladığı güç ve örgüte yeni katılanlarla birlikte Ağustos
1998' de yeniden Mezarı Şerif'e saldırdı.
Bu
defa kenti almayı başaran grup, siviller dahil birçok kişiyi ya öldürdü ya idam
etti.
Özellikle
de azınlık durumdaki etnik gruplara mensup insanlar, topluca
kıyımdan geçirildi.
Mezhepçi
politikalar uygulayan Taliban, İran'ın Mezarı Şerif'teki konsolosluğuna
saldırdı, 9 İranlı diplomat ile bir gazeteci öldürüldü.
Analistlere
göre Taliban, Mezarı Şerif'i ele geçirdikten sonra bir önceki yılın intikamını aldı.
Çok
sayıda kişinin evi ve araçları ya gasp edildi ya da yakıldı.
Örgüt
1998'de Afganistan'ın yüzde 90'ını kontrol altına aldı.
Muhaliflerin
elinde sadece Şah Mesud'un kontrolündeki Pencşir bölgesi kaldı.
Taliban görevden uzaklaştırıldı
Amerika
Birleşik Devletleri'nde yaşanan 11 Eylül saldırılarının ardından ABD yönetimi,
Taliban'dan El Kaide lideri Üsame bin Ladin'
i teslim etmesini istedi.
Taliban,
Ladin'i 'misafir' olduğu gerekçesiyle iade etmeyeceğini bildirdi.
Bunun
üzerine ABD, 7 Ekim 2001'de Kuzey İttifakı'nın da desteğiyle Taliban'a yönelik
operasyon başlattı.
Kısa
sürede başkent Kabil dahil elindeki tüm şehirleri kaybeden Taliban, kalesi
konumundaki Kandahar'a çekildi.
Ardından
burayı da kaybetti ve dağlara çekilmek zorunda kaldı.
Örgüt
2002'den sonra gerilla taktiği ile ABD ve Batı destekli Kabil hükümetine karşı
savaş vermeye başladı.
Örgüt
yeniden Afganistan'a hakim oldu
Amerikan
işgalinin üzerinden geçen 20 yıl sürenin ardından bir kez daha dünya
sahnesine çıkan ve hala adından söz ettiren Taliban, ABD varlığının
sona ermesini ve tüm yabancı güçlerin ülkeden çekilmesini istiyordu, dönemin
ABD Başkanı Donald Trump yönetimi ile
şubat 2020'de barış anlaşması imzalandı, anlaşmada örgüt istediğini aldı.
İktidardan
uzaklaştırılmasının ardından gücünü yeniden toparlayan Taliban, 15 Ağustos 2021
itibarıyla tüm Afganistan'ı yeniden ele
geçirdi.
Cumhurbaşkanı
Eşref Gani ülkeden kaçtı.
Afgan
analistler, Pakistan'ın sağladığı destek nedeniyle Taliban'ın eski gücüne yeniden ulaştığını dile getirdi.
Son
40 yıldır işgaller ve iç savaşlardan yorulan halkın yeni bir kanlı savaşı
kaldıramayacağı göz önünde bulundurulursa, hem Afgan halkı hem de merkezi
hükümet, Taliban'ın barış masasına oturmasını istiyor.
Yine
Afganlar örgütten siyasi partiye dönüşerek seçimlere girmesini talep ediyor.
Böylece
Taliban örgütünün halk nezdinde tabanının bulunup bulunmadığı da netleşmiş
olacak.
Ancak
Taliban tüm bunları reddediyor.
Bu
arada ABD operasyonlarının başlamasının ardından Taliban
lideri Molla Ömer, düzenlenen bir saldırıda öldürüldü.
Örgütün
bir sonraki lideri de düzenlenen operasyonda öldü.
https://tr.euronews.com/2021/08/14/taliban-orgutu-nedir-nasil-ortaya-cikti-amaci-nedir-arkasinda-kimler-var