. KANT'ın "EBEDİ BARIŞ"a dair DÜŞÜNCESİNDEN nasıl YARARLANMALIYIZ:
·
Kant'ın idealizme
temel oluşturan iyimserliğinin temeli ahlaki yasalara olan inancından
kaynaklanmaktadır.
·
Kant,
insanın zaman içinde mükemmelleşeceğine inanmakla birlikte, ahlaki ve pratik
olanın güzel ve iyiye gidişte etkili olduğuna inanmaktadır
·
Kant’ı
Ebedi Barış’a ulaştıran felsefesinin temelini, “Aydınlanma nedir?” sorusuna
verdiği “Sapare aude” (aklını kendin kullanma cesaretini göster) yanıtında
buluruz. Aydınlanma için özgürlüklerin en basiti yeterlidir: “Aklı her yönüyle
ve her bakımdan çekinmeden kitlenin önünde apaçık olarak kullanmak özgürlüğü.”
·
Kant’ın
akıl yürütmesine göre; aklın yasaları özgürlüğümüzü sağlamakta, özgürlüğümüzün
en son noktasını ise; insan ve devletlerin haklarının tam olarak korunduğu
siyasal kozmopolitizm oluşturmaktadır
·
Kant,
Ebedi Barışı’nı ahlak ve hukuk felsefesi temelleri üzerine inşa ettiği için
önceki örneklerinden oldukça farklıdır; ahlaki aklın, savaşa karşı çıkıyor
olması, barışı temin etmeyi ise ahlaki bir görev olarak sunması nedeniyle
barışın ancak ahlaki ilerleme ile mümkün olacağını düşünmektedir.
·
Kant’ın
idealizme temel oluşturan iyimserliğinin temeli ahlaki yasalara olan inancından
kaynaklanmaktadır.
·
Kant,
aklın koyduğu ahlaki yasalara koşulsuz buyruk ‘categorial imperative’ adını
vermekte, bu yasaların uluslararası ahlakın temeli ve barışın teminatı olduğunu
vurgulamaktadır.
· Koşulsuz buyruk; getirisini ya da sonucunu hesaba katmaksızın sadece ne yapmamız gerektiğini söylemektedir.
Ahlak yasalarına uymanın teminatı bu nedenle
doğadadır.
·
İnsanlar
ve devletler, barışa ve özgürlüğe mecburdur, isteseler de istemeseler de karşı
konulmaz şekilde doğa onları bunun için zorlayacaktır.
·
Doğanın
akışı ise Kant’a göre tesadüfü değildir, insan, AKLI ile bu akışı idrak
edebilir ve yazgısal mekanizmayı anlayabilir.
·
Kant,
insanın zaman içinde mükemmelleşeceğine inanmakla birlikte, AHLAKİ ve pratik
olanın güzel ve iyiye gidişte etkili olduğuna inanmaktadır.
·
Ebedi
Barış ve ahlak "ayrılmaz" bir BÜTÜNÜ ifade eder.
·
Siyasal
hayatı, insanı mükemmelleştirmenin yolu olarak gören Kant, uluslararası barışın
gerçekleşmesini ise bu mükemmelliğin en önemli koşulu olarak kabul eder, "barış
koşulsuz buyruk" yani "ahlaki bir görev"dir .
·
Kant’a
göre, HUKUK ve DEVLET, "özgür ve eşit birey"lerin ahlaki yasalara
dayanan "topluluğunu geliştirmek" için daima "bir arada"
olmalıdır.
·
İnsanın
dışsal özgürlüğünü SİYASAL felsefesinde, içsel özgürlüğünü ise AHLAK
felsefesinde ve "iç içe" olduklarını kabul ederek incelemiş, "siyasal
değişimin gerçekleşmesi"nin ancak "ahlaki özgürlükle" mümkün
olacağını ileri sürmüştür .
·
Ahlaki
hayatı mükemmelleştirmenin yolu "ULUSLARARASI BARIŞIN" kurulmasını
gerektirmektedir.
·
Uluslararası
barışın sağlanması ise "aklın rehberliğinde" ahlaki bir yapıya
kavuşmak ile mümkündür.
·
Görüldüğü
gibi Kant, "ahlak ve barışı" bir sarmalın içinde yorumlamış, iki
kavramın "birbirine olan bağımlılığını" gözler önüne sermiştir.
·
Kant’a
göre, önemli olan ahlaki görevleri yerine getirme niyetimizdir, ahlaki olana
ancak AKIL yoluyla karar verebildiğimiz için aklın zorlaması ile ortaya çıkan
ahlaki görevlerimiz mevcuttur, bir eylemin ahlaki olması ise, "herkes
tarafından benimsenebilir" olmasını gerektirmektedir.
·
Ahlak
yasasını HİÇBİR dine ya da inanca dayandırmaması, doğrudan AKIL ile açıklaması
zaten Kant’ın düşüncelerinin EVRENSEL uygulanabilirliğini sağlamaktadır.
·
Diğer
bir ifade ile, Kant, ahlakın ‘a piori’ yani SALT AKLIN "koşulsuz buyruğuna"
dayanması gerektiğini söyleyerek ona "evrensellik" katmaktadır.
·
Bu
doğrultuda barışa ulaşmadaki başarımız düşünce ve niyet olarak barışı NE KADAR
benimsediğimize, evrenselleştirdiğimize bağlıdır.
·
Kant’a
göre, insanların "adalet ve barışı sağlama" gibi ORTAK usçu amaçları
vardır, bu amaçlara ulaşmak evrensel ahlak ilkelerini benimsemekten geçmektedir.
·
Ebedi
Barışı gerçekleştirme fikri ahlaki bir görev olarak benimsendiğinde, hukukun
ilkelerini uygulama olanağı yoksa bile insan aklı tüm FIRSATLARI kullanarak ona
"ulaşmaya" çalışacaktır, ayrıca insan aklının GELİŞMESİ hukukun "ahlaksal
ilkeye" daha kolay "uymasını" sağlayacaktır.
·
Bu
ifadeden de anlaşıldığı üzere, Kant sarmalı giderek büyütmekte, barış için
gerekli olan üç temel öğeyi bir arada kullanmaktadır: AKIL, AHLAK ve HUKUK.....
·
Kant’ın
pratik felsefesi; ahlaki, hukuki ve tarih felsefesini, ahlaki teolojiyi,
antropolojiyi kapsar ve temelinde AKIL TEORİSİNE
dayanır.
·
İnsanın
"sadece" kendi aklına İTAAT etmesi gerektiği vurgulanır.
·
Bu
vurgu önemlidir, çünkü ebedi barışa giden YOLU akıl ve ahlakın, hukuk ve etiğin
"birarada"lığında aşabileceğimiz gerçeğini ortaya koymaktadır.
·
Kant’ın,
bilginin merkezini nesneden özneye kaydırarak ve ahlaki yasaların temelini "doğa
ve tanrı yerine" AKLA dayandırarak önemli bir DEVRİM yaptığı kabul
edilmektedir.
·
Akla
evrensel yasalar yapma yetkisini vererek, nesnenin özneye zorunlu tabiiyetini
açığa çıkararak, "buyrukları verenin" BİZ olduğumuzu öğretir.
·
Bu
nedenle ebedi barışa ulaşmak, "insanın AKLA
dayalı ÖZGÜR eylemlerinin DEVLET tarafından "yasalaştırılması"
ile mümkündür.
·
Çünkü
akıl, insanı ahlaki eyleme yönlendirdiği için "savaşı yasaklarken",
barışı "en yüksek politik iyi" olarak arzu etmekte, olanaklı
görmektedir.
·
Kant’a
göre, "devleti göreve getiren akıl"dır, devlet "hukuki
zorunluluğunu akıldan" almaktadır ve savaşın önlenmesi için "akıl
herkesin iradesine dayanan" EVRENSEL yasa koyucuyu göreve getirmelidir.
·
Burada
Kant’ın savaş durumundan "barış durumuna" geçişi HUKUKA dayandırdığı
vurgulanmaktadır.
·
Barış
haline ulaşılabilmesi için "birey ve devletler özgür" olmalı,
özgürlük ise Cumhuriyet ile garanti altına alınmalıdır. / (DEMOKRASİ=gç...)
·
Kant’ın
görüşlerini AKIL ile temellendirmesi, "eşitlik ve özgürlüğe" yaptığı
vurgusu da tesadüfi değildir.
·
“Bilimi
felsefi olarak temellendirme çalışması, eleştirel felsefesiyle insan aklının
sınırlarını ortaya koyma yönündeki gayretleri, metafiziğe "karşı"
aldığı tavır ve etik konusunda ortaya koyduğu düşünceleri” Kant’ın "AYDINLANMA" filozofu’ olarak anılmasında
önemli rol oynamıştır.
·
Kant
ve aydınlanma arasında kurulan karşılıklı etkileşime bu şekilde dikkat çekmek, EDEBİ
BARIŞ fikrinin ana hatlarının anlaşılmasında kolaylık sağlayacaktır.
·
Çünkü;
“Akıl bizi aydınlanmaya; aydınlanma ise ebedi barış
ödevine ulaştıracak olandır.”
.............. KAYNAK:
"IMMANUEL KANT’IN FELSEFİ GÖRÜŞLERİNİN ULUSLARARASI İLİŞKİLER DİSİPLİNİNE YANSIMALARI" ... . .
https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/856431
......... Hazırlayan: Öğretmen
Gönen Çıbıkcı ....................... ....................................
* NOT: .................. (2021 yılına gelinmiş olunmasına rağmen insanlar
KANT gibi düşünüp, fikir ve siyaset oluşturamadıkları için "özgür insan"
ve "özgür yurttaş" olamamışlar ve buna bağlı olarak da çağdaş bir
demokratik devletin oluşmasına çabalayamamışlardır.... Devlet yönetimine egemen
olmak isteyen dogmatik düşünce ve etkileri önleyememişlerdir.)
...................