. . 68 Hareketi Nasıl Başladı?
·
Benno Ohnesorg'un kanlar içindeki bedeni ve onun
başucunda duran protestocu genç kızın fotoğrafı, 68 Hareketinin simgesi haline
gelmiştir.
·
İran doğumlu Alman
vatandaşı gazeteci yazar Bahman Nirumand, 1967 Ocak ayında “Persien,
Modell eines Entwicklungslandes oder Die Diktatur der Freien Welt” yani Türkçesiyle: “İran,
Gelişmekte olan bir ülke modeli veya Hür Dünya'nın diktatörlüğü” ismiyle kaleme aldığı ve İran Şahlığına yönelik
eleştiriler içeren kitabını yayımladığı günden itibaren, Sosyalist Alman
gençliğinin ilgisini üzerine toplamıştı.
·
İran şahı Muhemmed
Rıza Pehlevi işte böyle bir dönemde Berlin'e ziyarette bulunmuş ve kendisini
sokaklarda protesto eden binlerce sol görüşlü
öğrenciye tanıklık etmişti.
·
2 Haziran
1967'de yaptığı bu ziyaret esnasında
ellerinde pankartlarla şahı protesto eden sol görüşlü öğrenciler, bir anda nereden
geldiği bilinmeyen, esrarengiz silah sesleriyle büyük bir panik içerisinde
dağılmaya başlamışlardı.
·
Bu protestoların ana
kaynağı SDS yani “Sosyalist Alman Öğrenci Birliği / Sozialistischer
Deutscher Stundentenbund” idi.
·
Bu kurşun bir sivil
polisin tabancasından çıkmış ve doğumuna kısa bir süre kalmış, kendisi gibi
öğrenci olan gebe eşiyle birlikte polislerin göstericilere ne yaptığı izlemek
amacıyla olay yerine gelen bir öğrenciyi, kafasından vurarak feci şekilde
öldürmüştü.
·
Kafasından vurulan
ve kanlar içinde yerde yatan gencin ismi Benno
Ohnesorg idi.
·
Ohnesorg'un
yardımına koşup, onun başucunda duran kadın göstericiyi ve kanlar içinde yerde
yatan genci gösteren fotoğraf, “68 Hareketinin” sembolü haline gelmiştir.
·
Benno Ohnesorg'un
öldürülmesinin ardından, onu öldüren polis memurunun serbest bırakılması ve
hemen ardından, 11 Nisan 1968'de
öğrenci lideri Rudi Dutschke'nin,
sağ görüşlü bir öğrenci tarafından silahlı saldırıya uğramasıyla birlikte
olaylar kontrolden çıkmıştır.
·
Silahlı mücadeleyle,
Almanya'da sosyalizm kurmayı hedefleyen şehir gerillası örgütü RAF, yani “Kızıl Ordu Fraksiyonu” kurucuları
arasında yer alan Gudrun Ensslin bu olayın ardından; “Bunlar Auschwitz kuşağından. Bunlarla
tartışılmaz. Şiddet, ancak karşı şiddetle cevaplandırılabilir” açıklaması
yapmış ve gerillaları Berlin'de bir polis karakolunu basmaya ve silahlarına el
koymaya davet etmişti.
·
İşte, 68 Hareketini
başlatan RAF ve
ismini bu öğrencinin öldürüldüğü günden alan, “2 Haziran Hareketi” isimli örgütlerin önderliğinde, 20 yılı aşkın
sürecek olan şiddet eylemlerine sebep olan kurşun, dünya tarihini etkileyecek
bir hareketin başlangıcı olmuştu.
·
68 Hareketi,
Almanya, İngiltere, Fransa, İspanya, İtalya, Amerika Birleşik Devletleri, Türkiye, İran, Japonya, Macaristan,
Çekoslovakya, Yugoslavya gibi, çok sayıda ülkede protestolara, yeni manifestolara,
şiddet eylemlerine, sayısız öğrenci liderlerinin öldürülmesine ve idamlarına
sebep olmuştur.
·
68 Hareketinin
kaderini belirleyen kurşunu atan Batı Berlinli polis memuru, Karl Heinz
Kurras, serbest kaldığı mahkemede üç defa
ifade değiştirmişti.
·
Mahkemede önce
elinde bıçak olan öğrenciler tarafından saldırıya uğradığını ve uyarı ateşi
açtığını söyleyen Kurras'ı, olay yerinde gören tanıklar yalanlıyordu.
·
Olayın hemen
ardından, kıyafetlerini temizlikçiye götürüp yıkatmıştı.
·
Ancak onu görenler
üzerinin gayet temiz olduğunu ve yere düşmediğini kaydediyordu.
·
Dava sırasında
ortaya çıkan en önemli görgü tanığı, bir polis şefinin Kurras'a ”Kurras, çabuk arkaya. Haydi. Hızla kaybol” talimatı
verdiğini ifade etmesine rağmen, Kurras'tan yana olan polis teşkilatının da
lehte ifadeleriyle birlikte Kurras serbest bırakılmıştı.
·
2009 Mayıs'ına
kadar “Doğu Almanya Devlet
Güvenlik Bakanlığı” yani kısaltmasıyla “STASI” dosyaları ve
gizli belgeleri yıllarca açılmamış ve incelenmemişti.
·
Yıllar sonra, gizli
ibareli dosyalar açıldığında, büyük sır ve enteresan bilgiler ortaya çıktı.
·
Batı Berlinli polis
memuru Kurras'ın 1955-1967 yılları arasında, Doğu Almanya'nın “Devlet Güvenlik Bakanlığı” yani “MFS”nin bir elemanı olduğu, “OTTO BOHL” kod adıyla STASI adına çalıştığı ve 1964'te iktidar partisi olan Sosyalist
Birlik Partisi'nin üyesi olduğu ortaya çıktı.
·
Aynı belgelerde yer
alan ifadelere göre, Benno'nun öldürülmesinin ardından, Kurras'ın derhal tüm
malzemelerini ve giysilerini imha etmesi, tüm faaliyetlerinin durdurulması ve
olayı “çok üzücü bir
kaza” olarak değerlendirilmesi
talimatı verilmiştir.
·
Mahkemede vereceği
ifade ile ilgili olarak da olayı nefsi müdafaa olarak savunması istenmiştir.
·
Heinz Kurras,
2007'de TV ekranlarında verdiği bir röportaj da, kendisine sorulan Benno
cinayetiyle ilgili soruya “Kimse bana saldırmamı söylemedi” cevabını vermiş, 2009'da ilgili gizli belgelerin
ortaya çıkmasının ardından, kendisinin Komünist Partisi ve STASI geçmişi
hakkındaki eleştirilere, “Doğu
Almanya Komünist Partisi üyesi olmak utanılacak birşey değildi. Ayrıca bu
olaylar, geçmişi değiştiremeyecek” şeklinde yanıtlamıştır.
·
1987'de kapatılan
cinayet dosyasının evrakları için, 1989 yılında imha edilmesi talimatı
verilmesine rağmen, bilinmeyen bazı nedenlerden dolayı 2009'da yok edilip,
kaldırıldığı yerden tekrar ortaya çıkartılmıştır.
·
İşte, bir polis
silahından çıkan kurşun, belki ileride tekrar ortaya çıkabilecek olan, öğrenci
hareketlerinin bir kıvılcımı ve dönüm noktası olmuştur.
Kaynak:
'The shot that changed Germany',
MOORE, Tristana, BBC News/Berlin, June 6, 2009.
'68 Sol hareketini başlatan ilk kurşunun gerçek öyküsü', Atlas Tarih/Dosya,
KÖKSAL, Gürsel, Ocak 2010, sayfa 16-23.
'The Truth about the Gunshot that Changed Germany', Der Spiegel Online
International, Article by Der Spiegel Stuff, translated from the by SULTAN,
Christopher, 28.05.2009.
26th November 2013, Avni Alanyalı tarafından
yayınlandı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder