- "Opus Dei" Nedir?
. Günümüzde Benzer Örgütler Var Mıdır?
. Günümüz Versiyonları!
Fetullahçı
terör örgütü fetönün ; yapılanma biçimi, amacı, faaliyetleri ve liderini bire bir
örnek aldığı Opus Dei, 89 yıllık İspanyol asıllı bir Katolik gizli örgüttür.
2
Ekim 1928’de Madrid’te sıradan bir papaz olan Jose
Maria Escriva de Balaguery Albas tarafından kurulmuştur.
1950
yılında papalık tarafından resmen onaylanmıştır.
Papalık,
güçlü anti-komünist misyonu nedeniyle açık destek verdiği “Opus Dei”nin
statüsünü 1982’de yükselterek, örgüt önderine, tarikat başkanlarına mahsus
“piskopos” unvanını bahşetmiştir..
Gizli bir örgüt olan Opus Dei’nin tüm üyeleri Katolik meslek
sahiplerinden oluşmaktadır.
Bunun
yanında her ülkede de örgütten sorumlu bir Kardinal bulunmaktadır.
Onlara
göre Papa’nın kimliği, Kilise’nin de, Papalık Makamının da üstündedir.
Papa,
Tanrı-Krallığı’nın kutsal önderidir
Liderin
Yüceliği!
Böylesine
yüce bir mertebeye erişebilen kişi de elbette Olağanüstü bir kişidir.
Bu
nedenle Opus Dei, böylesine olağanüstü bir kişi tarafından temsil edilen
Vatikan Devleti’ni yüceltir ve Kiliseyi ikinci planda görür.
2.8
milyar dolar serveti, 15 üniversitesi, 97 teknik okulu, 36 ilköğretim okulu
olan Opus Dei ile ilgili pek çok tartışma yaşanmış ve olumsuz görüşler dile
getirilmiş buna rağmen örgüt herhangi bir açıklama yapmamıştır.
1970’lerde
‘France-Soir’ gazetesi Vatikan’da piskoposların kendi aralarında Opus Dei’ye
‘Aziz Mafya’ dediklerini yazar.
opus dei
nedir
tarikat mı
örgüt mü?
Opus
Dei tarikatı Katolik kilisesi içindeki en gizemli ve en tartışmalı güçtür.
Dan
Brown’un Da Vinci Şifresi kitabını okuyanlar Opus Dei’nin bu kurgusal
eserde ‘ dünyayı kontrol etmek isteyen gizli bir tarikat’ olarak işlendiğini
hatırlayacaklardır.
Yazar
Peter Beglar ise, Escriva’nın 1928-35 yılları arasında taraftar edinmek için
öğrenci evlerine takıldığını, cemaat fikri 1928’lerde kafasında olsa da
onu dillendirecek konumu, gücü vs. olmadığı için hayata geçirmediğini söyler.
Aynı
dönemde, çevresindeki 3-5 kişiye ‘bir gün kuracağı yapıda şaka icabı da olsa
kadınların yer almayacağını’ söylese de, aristokrak kadınlarla çalışması
ilerledikçe kadınların da işe yarayabileceğini düşünmeye başlar.
Hayalini
kurduğu iktidar ve zenginlik için sadece din adamlarından oluşan bir örgütün
yeterli olmadığını bilir.
Yani
hem seküler hem de karma (kadınlı erkekli) bir yapı amaca giden yolda bir
zorunluluk olacaktır.
İspanya’da
Cumhuriyet’in ilk aylarında çıkarılan bir dizi yasa din eğitimini elemiş,
İspanya’nın Katolik eğitim sistemi yıkılmaya başlamıştır.
Yine,
İkinci İspanyol Cumhuriyeti 1932’de Cizvitler Cemaati’ni feshetmiştir.
Cizvitler’den
boşalan eğitim alanı Escriva’nın iştahını kabartır, hele Özgür Eğitim
Kurumu’nun başını alıp gittiği bir ortamda.
Ortada
bir piyasa vardır, ama O, Cumhuriyet’in ilk yıllarında öne çıkıp bu boşluğu
doldurmaya talip olmaz.
Risk
almayacağı gibi bedel ödemeyi de sevmez, koşulların olgunlaşmasını bekler.
Escriva'nın Yükselişi
1939’da
İspanyol İç Savaşı’nın Frankist birliklerin zaferiyle sonlanması Escriva için
zafere giden yolun açılması anlamına gelir.
Asıl
ciddi örgütlenmesi bu dönemde başlar ve örgüt kısa sürede alır başını gider.
Opus
Dei, 1941’de Madrid piskoposu, 1950’de de Vatikan tarafından bir cemaat olarak
tanınır. Frankist rejimin desteğine Vatikan’ın kanatları altında çalışma da
eklenince Opus’u kimse durduramaz.
Üniversitelere
girer, şirketler, bankalar, yayın evleri, basın organları, okullar vs. kurar.
Opus,
eski protestan doktrin olan ‘Tanrı’ya hizmet etmenin en iyi yolu kârlı bir
şirket kurmaktır’ı tatbik ederek yola koyulur.
Opusçular
1940 sonları ve 1950 başlarında İtalya ve Polonya gibi Avrupa ülkelerine
de yayılırlar. Ama özellikle, çoğu eski İspanyol kolonisi olan ve
dolayısıyla İspanyolca konuşan ülkelerde, yani Latin Amerika’da
örgütlenirler.
Opus
Kadrolarının Devlete Sızması
Ispanya’da
1957’de başlayan teknokrat hükümetler dönemi Opusçu kadroların önemli
bakanlıkları ele geçirdiği dönemdir.
ABD’den
gelen parayla, hak ve hukukun adının Franko olduğu İspanyol ekonomisine at
koşturur Opus Dei.
İspanya
ekonomik olarak geliştikçe, sınıflar arası farklar açıldıkça, camia da her alanda
gücünü artırır.
Diktatörle
iktidarı paylaşan Opus altın yıllarını yaşamakla kalmaz, Franko’ya da altın
yıllar yaşatır.
O
kadar ki bir dönem Franco Hükümeti’nin yarısı Opus militanı ya da
sempatizanı bakanlardan oluşur, İspanyol ekonomisini 20 yıla yakın onlar
kontrol eder.
Franko’nun
ölümünden sonra başlatılan ‘diktatörlükten demokrasiye geçiş dönemi’nin başlıca
mimarları İspanyol Sosyalist İşçi Partisi ve reformcu Frankistlerdir ve bu
ikincilerin bir kısmı Opusçulardır.
1982’de
demokrasi dönemine geçilince, artık ne olduğu iyice anlaşılan bir Opus Dei
vardır. Kendilerini besleyen diktatöryel cennetin bitmesi ile İspanya’daki
siyasi güçleri önemli oranda frenlenmiş olur, her ne kadar özellikle Latin
Amerika ülkelerinde hala güçlerini korusalar da. Arjantin ve Şili’de diktatörlüklere
destek vermekle kalmayıp, cuntaların içinde bizzat yer almışlardır
Opus’un stratejisi
‘Halkı
denetim altına almanın yolu elitleri kontrol etmekten geçer’ fikrinin hayata
geçmesinin iki yolu vardır.
Elitlerin
çocuklarına teşkilatın değerlerini kazandırmak için elit kolejler kurmak ve
militanlarını her tür güç-iktidar odağına sızdırmak.
Bu
yolla siyaseti etkilemek yani parti yöneticilerini ve liderlerini etkilemek
zira partilerin kitleleri koyun sürüleridir’
Güç
uluslar üstü olmalı, devletin dar sınırlarına hapsedilmemeli.
Opus’un
bu programı, Basklı Aziz İgnacio Loyola’nın öncülüğünde1539’da yola koyulan
Cizvitlerin o tarihte yürürlüğe koydukları projenin aynısıdır.
Cizvitlerin 400 yıl
boyunca yaptığı gibi, her zaman ve her koşulda güçlülerin tartışmasız müttefiki
olan Opusçular için dava uğruna yalan söylemek mubah olduğu gibi, amaçları
uğruna her şeyi, ama ne olursa olsun, savunabilirler.
İki
modelden ilham alırlar. [pullquote]
Bunlardan
biri 1909’da kurulan ve daha çok İtalya, Fransa ve Belçika’da faaliyet
gösteren, bir tür ‘dini gizli polis’ örgütü-tarikatı olan V. Aziz Pio
Birliği’dir. [/pullquote]
Amacı
gizlice ve her tür yöntemi kullanarak ilericilere karşı kilise içi ve dışında
mücadele etmekti,. Zamanı geldiğinde Benito Mussolini’yi desteklemekte hiç
tereddüt etmeyen bu örgüt kilise içindeki muhaliflerini izlettirip onlara
iftira atmakta da tereddüt etmeyecekti.
İkinci
ilham kaynağı ise bu, hem kendisine ‘ilham’ veren hem de ilk sıradaki düşmanı
olan Özgür Eğitim Kurumu’dur.
Opus’un
kurucusu Escriva herşeyden önce “Özgür Eğitim Kurumu’nun laik eğitimine karşı
koyabilecek Katolik entellektüel gençlerden oluşan bir hareket kurmak
istemişti” (Von Balthasar, Der Spiegel, 1965).
“Masonculuğun etkili
gizli yapılanmasını örnek alarak gizli bir örgütlenme modeli aracılığıyla
düşmanını kendi silahları ile vurmak istedi.”
Tanrının
Eseri!
‘Tanrı’nın
Eseri’ anlamına gelen Opus Dei, günlük etkinlik ve işler yoluyla toplumu Tanrı
yoluna koymak için yola çıkar.
Bunun
için üç kategoriye ayırdığı militanları ile gizli karakterde bir yapıyı
harekete geçirir. Hedeflerine ulaşmak için her yolu mubah gördüğü gibi, bir
ülkenin siyasi ve ekonomik sisteminde en yüksek etkiye sahip olmaya çalışır.
‘Halk
dediğin önderler tarafından güdülmesi gereken bir sürüdür’ felsefesiyle
yetiştirdiği elitleri onların örgütlerine sızdırmaya odaklanır.
Eğitimde Yapılanmaları
Opus’un
ilk ve belki de en çok örgütlendiği alan eğitimdir.
Enerjisinin
en önemli bölümünü eğitim merkezleri açmak için kullanır.
Okullara,
özellikle üniversite düzeyinde teknik bölümlere özel bir önem verir.
Temel
stratejisi teknik eleman, işadamı, yönetici, üniversite öğretim üyesi ve lise
öğretmeni gibi kadroların formasyonudur.
Bu
nedenle üniversiteye o kadar önem verir.
‘Yoksul ve zeki’
çocuklara yönelik kurslar, kolejler, üniversiteler açmak, bu öğrencilere burs
sağlamak vs. Opus’un en tipik politikalarıdır.
Daha
çok kırsal alandan gelen yoksul, dindar, özellikle hayatta ilerleme arzusuyla
dolu, ama ailevi ve sosyal koşulları buna izin vermeyenler arasından
seçtiklerini kolejlerine alır, burs ve yurt gibi yardımlar sunar.
Opus’un
hâlihazırda 17 üniversite, 8 üniversite hastanesi, yüzlerce teknik okul, orta
öğretim, mesleki eğitim merkezi ve üniversite yurdu ağı var.
Bu ağa,
pek çok “kulüp”, her tür dernek ve öğrenci yurdunu da eklemek lazım.
Bütün
bu merkezlerde “en iyileri”, yani “elitler”i kapma ya da seçmeye çalışır.
Bu
“elitler”, geleceğin potansiyel yöneticileridir.
Camianın
profesyonel militanları bu kişilere doktrin aşılama ve onları yavaş yavaş
örgütün içine çekme işini üstlenirler…
Üç
tür üyesi vardır: “numerarios” (elçiler), “agregados” (ateşeler) ve
“supernumerarios” (kadro dışı görevliler) olarak.
Evlenemeyen
ilk grup daha çok Opus’a ait ev ve yurtlarda, manastırdaymış gibi
yaşarlar.
İkinci
gruptakiler de evlenemezler, ancak kendi evlerinde oturabilirler.
Sonuncu
gruptakiler ‘normal’ bir hayat sürdürebilirler.
Kuşkusuz
her üç grup da Opus disiplinine tabidir.
Beyin Takımı
Opus’un
beyin takımı “elitler”den oluşur, en iyi üniversite eğitimi almış olan, teknik
olarak en iyi yetişmiş olanlardan seçilir.
Toplusal ve ekonomik
sistem içinde önderlik rolü oynayabilecek kişilerdir bunlar aynı zamanda.
[pullquote]Önemli olan bir Opus Dei üyesinin mevki sahibi olmasıdır,
[/pullquote]mümkünse yüksek, işini iyi yapması ve çok dindar olmasıdır.
Teorik
olarak herkes ya da her isteyen Opus Dei üyesi olabilir, üyeleri herhangi bir
ideolojiye sahip olabilir.
Ama
pratikte bu pek de böyle işlemez.
“Kim
olursan ol gel” der bir nevi, nitekim özellikle altın dönemini yaşadığı
yıllarda bu çağrıya teşrif eden sınırlı sayıda ateist, liberal ya da solcu da
olmuştur.
Ama
onların pozisyonu sempatizan olmanın ötesine geçmediği gibi, birliktelikleri de
çıkarın bittiği yerde sonlanır.
Miguel
Fiscal ‘Anılar’ kitabında, şu sözü Escriva’dan onlarca kez duyduğunu yazar:
- “Biz
devletin imkanları ve binalarını kullanarak çalışacağız.”
Josemari
Escriva, kendi kendisini Padre (Baba, Tanrı’nın oğlu) ilan etmiş biridir.
Franko
da kendisini ‘generalisimo’ (generaller generali) ilan etmiş ve bu sıfatla 40
yıl boyunca kralı olmayan bir krallığı yönetmişti.
******************************************************************************************
https://tursusozluk.com/opus-dei-nedir/