31 Ekim 2025 Cuma

CADILAR BAYRAMI?

.   BİR GÜN CUMHURİYET, BİR HAFTA CADILAR
.  Bir günlüğüne Cumhuriyet.
.  Yalnızca bir gün.
Bayraklarımızı çıkarıyoruz, şiirlerimizi okuyoruz, çocuklarımızın alnına kırmızı beyaz bir umut konduruyoruz.
Sonra ertesi gün… sanki hiç olmamış gibi.
Bayraklar toplanıyor, ışıklar sönüyor, Atatürk posterleri rulo yapılıp dolaba kaldırılıyor.
.   Ve o dolapta bir hafta boyunca, plastik bir balkabağının gölgesi büyüyor.
Bir haftadır okullar cadılarla dolu.
Minik çocukların yüzlerinde makyajla çizilmiş dikiş izleri, ellerinde plastik dişler, kara pelerinler…
Sınıflarda örümcek ağı süsleri, kapılarda “Happy Halloween” yazıları.
Ve öğretmenler heyecanla söylüyor: “Bugün kostüm partimiz var!”
Ama kimse sormuyor:
Bu ülkenin çocukları neden kendi bayramında değil de yabancı bir ülkenin korku kültüründe eğleniyor?
Cumhuriyet’in neşesini bir güne sığdıran eğitim sistemi, Cadılar Bayramı’nı bir haftalık festival gibi kutlamaktan utanmıyor mu?
Cumhuriyet bir karakter eğitimidir.
Karanlıktan çıkmış bir halkın, aklı ve vicdanı rehber edinmesidir.
Oysa biz, karanlığa mum takıp, çocuklarımızın eline plastik bir şeytan boynuzu tutuşturuyoruz.
Sonra da “Ne var canım, sadece eğleniyorlar” diyoruz.
.    Eğlenmek mi?
.    Eğlenmek, bir milletin kendi değerini unutarak mı olur?
.    Cadılar Bayramı’nın ne olduğunu bilen kaç kişi var gerçekten?
Bir pagan ritüelinden pazarlama şölenine dönüşmüş bir “ürün günü” artık bu.
Alışveriş merkezlerinin satış rekoru kırdığı, markaların “indirimli korku” sattığı bir batı mirası.
Ama biz, tarihimizdeki gerçek kahramanları, bilimin, emeğin, özgürlüğün bayramını bir günlüğüne hatırlayıp geçiyoruz.
Cumhuriyet’e borcumuz, balkabağı kadar bile ilgi görmüyor.
Oysa çocuklarımızın öğreneceği en büyük şey, kimin kültüründe büyüdüğüdür.
Bizim çocuklarımız neden “trick or treat” diyor da, “Yaşasın Cumhuriyet” demekten sıkılıyor?
Çünkü örnek aldığımız ekranlar, rol modeller, çizgi filmler, kıyafet markaları bize ait değil.
Kültürel sömürge, top atışıyla değil, kostüm partisiyle gelir.
Ve biz şu anda, o partideyiz.
Cumhuriyet’in bir günü değil, her günü olmalıydı.
Ama biz bir haftalık “cadı gösterisi” karşısında sustuk.
Oysa Cumhuriyet, sustuğumuzda eksilir.
Oysa Cumhuriyet, çocuklarımızın elindeki Türk bayrağı kadar gerçektir — plastik dişler kadar değil.
Belki de sorun şu:
Biz hâlâ kendi bayramımızı pazarlamayı bilmiyoruz.
Oysa Cumhuriyet Bayramı da bir festivaldir.
Bilginin, özgürlüğün, emeğin festivalidir.
Ama kimse bunu “eğlenceli” hale getirmeyi düşünmüyor.
Çünkü eğlenmeyi bile ithal ettik.
Bir gün Cumhuriyet.
Bir hafta Cadılar.
Ve sonra?
Korkmamız gereken şey zaten bu değil mi:
Kendi tarihinden korkan bir nesil yetiştirmek…..
.      YAZAR NOTU:
Bu yazı, bir veli, bir öğretmen ve bir yazar olarak bir okulun koridorlarından geçerken yazıldı. Cumhuriyet Bayramı afişleri toplanırken, kapılara örümcek ağları asılıyordu. Bir ülkenin geleceği o anki manzarada saklıydı. Ben sadece gördüm — ve yazdım.
…………..
* Espina Ayas'ın yazısını Türk Solu'nun internet sitesinde okuyabilirsiniz.
https://www.turksolu.com.tr/bir-gun-cumhuriyet-bir-hafta-cadilar/


16 Ekim 2025 Perşembe

Milliyetçiler Araştırması

  Milliyetçiler Araştırması:
Hangi partide ne kadarlar, laikliğe ve Öcalan'a nasıl bakıyorlar, kırmızı çizgileri neler?
Toplum Çalışmaları Enstitüsü’nün araştırmasına göre toplumun yüzde 73,4’ü kendini milliyetçi olarak tanımlıyor.
Katılımcıların yüzde 71’i laikliği savunurken, “Öcalan serbest bırakılmalı mı?” sorusuna DEM Parti hariç tüm partilerde "hayır" yanıtı yüzde 91,5 ila yüzde 98,3 arasında.
Toplum Çalışmaları Enstitüsü tarafından yapılan “Türkiye’nin Milliyetçilik Haritası” araştırması, halkın milliyetçilik algısını veri bazlı ortaya koydu.
Siyasi olarak kendilerini tanımlamaları istenen katılımcıların yüzde 34,2’si Atatürkçü, yüzde 25,4’ü Türk milliyetçisi olduklarını belirtmekte.
En çok tercih edilen beş politik görüşün üçünü milliyetçiliğin farklı formları oluşturuyor.
Yüzde 5,4 oranındaki ülkücüler de ilave edilirse Türkiye’de her üç kişiden ikisinin siyasi görüşünün milliyetçilik temelli olduğu anlaşılıyor.
Diğer siyasi görüşlerdeki milliyetçiler eklendiğinde bu oran yukarıdaki yüzde 73,4’e, yani her dört kişiden neredeyse üçünü kapsayan bir hacme ulaşıyor.
EN "MİLLİYETÇİ" MHP
Buna göre, toplumun yüzde 73,4’ü kendisini “çok milliyetçi” veya “milliyetçi” olarak tanımlarken, bu oran, siyasi partiler arasında farklılık gösteriyor.
MHP seçmenlerinin yüzde 95,3’ü, İYİ Partililerin yüzde 85,9’u, Zafer Partisi seçmenlerinin ise neredeyse tamamı (yüzde 98,2) kendisini milliyetçi olarak tanımlıyor. AKP seçmenlerinde bu oran yüzde 76,2, CHP seçmenlerinde ise yüzde 73 olarak ölçüldü.
ERKEKLER DAHA "MİLLİYETÇİ"
Eğitim seviyesi ve yaş ilerledikçe milliyetçi olduğunu belirtenlerin oranında belirgin bir artış yaşandığı da dikkati çekti.
Kadınların yüzde 70,1’i kendisini “çok milliyetçi” veya “milliyetçi” olarak görüyor. Erkeklerde ise bu oran yüzde 76,8’e yükseliyor.
KIRMIZI ÇİZGİLER
"Kökeni ne olursa olsun, kendini Türk hisseden ve Türkiye’ye bağlı olan herkes Türk kabul edilmelidir" ifadesine toplumun yüzde 72,6’sı katılıyor
"Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan herkes Türk’tür" görüşü yüzde 71,7 oranında destek buldu.
Kürtlerin de Türk olduğu yönündeki ifadeye katılım oranı yüzde 69,3 olurken, Boşnak/Çerkes/Arnavutların Türk olduğu görüşüne destek yüzde 68,6 olarak kaydedildi.
Daha dar tanımlara gelindiğinde, “Türk milleti aynı soydan gelen insanların oluşturduğu bir topluluktur” diyenlerin oranı yüzde 64,3; “Türk olmak kan bağıyla geçer, sonradan Türk olunmaz” ifadesine katılanların oranı ise yüzde 58,3 oldu.
En düşük destek ise azınlıkları kapsayan ifadede görüldü: “Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan Rum/Ermeni/Yahudiler de Türk’tür” görüşüne katılanların oranı sadece yüzde 34,1’de kaldı
“Anayasada Türklük kavramı olmalıdır” diyenlerin oranı yüzde 80, karşı çıkanların oranı ise yüzde 20.
Partilere göre dağılım ise şöyle:
MHP yüzde 89,5, İYİ Parti yüzde 91,6 , Zafer Partisi yüzde 100, AKP yüzde 82,6, CHP yüzde 81,0, Yeniden Refah yüzde 70,6, DEM Parti yüzde 38,8, oy kullanmayanlar yüzde 83.
“Anayasadaki vatandaşlık tanımı farklı etnik grupları da kapsayacak şekilde değiştirilmelidir” ifadesine yüzde 42,8 destek verilirken, yüzde 57,2 karşı çıktı.
Daha keskin bir ifadede, “Anayasadan Türklük kavramı çıkarılmalıdır” görüşüne katılanların oranı yalnızca yüzde 15,3, karşı çıkanların oranı ise yüzde 84,7 oldu
TOPLUMUN YÜZDE 71'İ "LAİKLİK" YANLISI
“Türkiye için laik bir yönetim anlayışını gerekli görüyor musunuz?” sorusuna katılımcıların yüzde 71,6’sı “evet”, yüzde 28,4'ü "hayır" yanıtını verdi.
Yeniden Refah Partisi hariç tüm partilerde “evet” cevabı belirgin olarak yüksek.
Kadınlarda bu soruya verilen “evet” oranı erkeklerden dört puan önde.
Parti seçmenleri arasında laikliğe en yüksek destek oranı CHP’de yüzde 86,7, Zafer Partisi’nde yüzde 84,9, İYİ Parti’de yüzde 79,7 olurken, AKP seçmeninin yüzde 61,1’i, MHP seçmeninin yüzde 69,8’i ve DEM Parti seçmeninin yüzde 63’ü laikliği gerekli gördü; Yeniden Refah Partisi seçmeninde bu oran yüzde 39,9’da kaldı. Siyasi kimliklere göre dağılımda ise sosyalistlerin yüzde 88,8’i, sosyal demokratların yüzde 84,8’i, Atatürkçülerin yüzde 87,2’si ve Türk milliyetçilerinin yüzde 72,2’si laikliği savunurken, muhafazakârların sadece yüzde 34,1’i ve İslamcıların yüzde 44,1’i aynı görüşü paylaştı.
DEMOKRASİYE BAKIŞ
“Ülkeyi yönetenlerin belirli aralıklarla halk tarafından seçildiği ve egemenliğin halka dayandığı bir yönetim şekli olan demokrasiyi, ülkemiz açısından olmazsa olmaz olarak görüyor musunuz?” sorusuna katılımcıların yüzde 84,3’ü “Evet” cevabını verdi.
AKP seçmenlerinde bu oran yüzde 83,4, CHP seçmenlerinde yüzde 86,4. Türk milliyetçilerinde söz konusu oran yüzde 87,8, Atatürkçülerde yüzde 88,3, Muhafazakârlarda yüzde 77,9, İslamcılarda yüzde 71,4’tür.
Aynı soruda “Evet” oranı olası cumhurbaşkanlığı seçiminde Tayyip Erdoğan’ı tercih edenlerde yüzde 83,6, Mansur Yavaş’ı tercih edenlerde yüzde 87,2, Ekrem İmamoğlu’nu tercih edenlerde yüzde 84,8, Özgür Özel’i tercih edenlerde ise yüzde 86,2.
TERÖR ÖRGÜTÜ PKK ELEBAŞI ABDULLAH ÖCALAN'A BAKIŞ
“Meclis kürsüsünde DEM Parti’yi temsilen kimin konuşmasını tercih edersiniz?” sorusuna katılımcıların yüzde 55,4’ü eski HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş’ın, yüzde 4’ü ise terör örgütü PKK elebaşı Abdullah Öcalan’ın konuşmasını istediğini belirtti.
MHP seçmenlerinde Öcalan’ın DEM Parti’yi temsilen konuşmasını tercih edenlerin oranı yüzde 2,3’le sınırlı kaldı. DEM Partililerin yüzde 88,8’i kendi partilerini temsilen Demirtaş’ın konuşmasını tercih ederken yüzde 8,2’si Öcalan’ı tercih etti.
CHP seçmeninde yüzde 70,8, İYİ Parti’de yüzde 72,1, AKP'de yüzde 39,5 ve MHP’de yüzde 38,8 olarak Demirtaş ölçüldü.
Abdullah Öcalan’ın adı DEM Parti seçmeninde yüzde 8,2 oranında tercih edilirken, diğer partilerde yüzde 2-5 arasında kaldı: AKP yüzde 4,9, CHP yüzde 2,3, İYİ Parti yüzde 2,0.
“Hiçbiri” diyenlerin oranı AKP yüzde 25, MHP’de yüzde 33,9, Yeniden Refah’ta yüzde 30,7, Zafer Partisi’nde yüzde 39,1 ve İYİ Parti’de yüzde 16,2 oldu.
Genel tabloda Demirtaş isminin belirgin şekilde öne çıktığı görülürken, Öcalan seçeneği toplumun geniş kesiminde çok düşük destek buldu.
ÖCALAN SERBEST BIRAKILMALI MI
“Öcalan serbest bırakılmalı mı?” sorusuna katılımcıların yüzde 87,8’i “Hayır” yanıtını vermekte.
Bu yanıtı verenlerin oranı DEM Parti hariç tüm partilerde yüzde 91,5 ila yüzde 98,3 arasında. Atatürkçülerin yüzde 95,1’i Öcalan’ın serbest bırakılmasına karşı çıkarken sosyal demokratlarda karşı çıkma oranı yüzde 63.
14 Mayıs 2023 seçiminde oy verenler arasında en yüksek destek oranı yüzde 74,1 ile DEM Parti (Yeşil Sol) seçmeninde görüldü.
Bunun dışında tüm partilerde bu görüşe katılım düşük seviyede kaldı; AKP seçmeninde yüzde 8,5, CHP’de yüzde 6,5, MHP’de yüzde 2,7, İYİ Parti’de yüzde 2,0, Yeniden Refah’ta yüzde 4,6 ve Zafer Partisi’nde yüzde 1,7 olarak ölçüldü.
Diğer partilere oy verenlerde destek oranı yüzde 14,4, oy kullanmayanlarda ise yüzde 11,5 oldu.
Genel olarak seçmenlerin ezici çoğunluğu bu görüşe katılmadığını belirtirken, örneğin MHP’de yüzde 97,3, CHP’de yüzde 93,5, AKP'de yüzde 91,5 ve İYİ Parti’de yüzde 98 oranında “hayır” yanıtı verildi.
"PKK'LILARA AF" MESELESİ
“Silah bıraktıkları takdirde PKK’lılara af çıkarılmalı” diyenlerin oranı yüzde 18’le sınırlı kaldı.
Toplumun yüzde 82’si bu durumda bile affa karşı görüş beyan etmekte.
Türk milliyetçilerinin yüzde 93,1’i, Atatürkçülerin yüzde 90,8’i PKK’lılara olası affa karşı çıkmakta.
Olası bir Cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçiminde Recep Tayyip Erdoğan’ı, Mansur Yavaş’ı, Ekrem İmamoğlu’nu ve Özgür Özel’i destekleyeceklerini belirten seçmenlerin yüzde 80’inden fazlası silah bırakma halinde PKK’lılara affa karşı olduklarını ifade ettiler.
EN YAKIN KUDÜS
Araştırmaya göre, seçmenlerin duygusal yakınlık hissettikleri bölgeler arasında Kudüs ilk sırada yer aldı. Katılımcıların yüzde 57,7’si Kudüs’e “yakın” veya “çok yakın” hissettiğini belirtirken, Kerkük yüzde 43,1, Balkanlar yüzde 39,5 ve Orta Asya yüzde 36,3 oranlarıyla öne çıktı.
Avrupa’ya yakınlık hissedenlerin oranı yüzde 30,5’te kalırken, Japonya için bu oran yüzde 28,9, Rusya için yüzde 20,2, Çin için yüzde 17,5 ve Amerika Birleşik Devletleri için sadece yüzde 14,9 oldu.
Araştırmada uzaklık hissi ise özellikle Batılı ülkelere karşı belirginleşti.
Katılımcıların yüzde 75,7’si ABD’ye, yüzde 66,5’i Çin’e, yüzde 59’u Rusya’ya, yüzde 52,2’si Japonya’ya ve yüzde 48,8’i Avrupa’ya kendini “uzak” veya “çok uzak” hissettiğini ifade etti.
ARAŞTIRMANIN METODOLOJİSİ
Toplum Çalışmaları Enstitüsü tarafından yapılan araştırma, 18 yaş ve üzeri seçmenler baz alınarak Türkiye’deki siyasi eğilimleri ölçmek amacıyla gerçekleştirildi.
Saha çalışması 25-29 Eylül 2025 tarihleri arasında NUTS 2 bölgelerinde, bilgisayar destekli telefon anketi (CATI) yöntemiyle yapıldı.
Araştırmanın örneklem büyüklüğü 2017 kişi olarak belirlenirken, yüzde 95 güven düzeyinde hata payı ±2,18 olarak hesaplandı. Araştırmaya katılan yüzde 50,3'ü kadın, yüzde 49,7'si ise erkek.
Odatv.com

https://www.odatv.com/siyaset/milliyetciler-arastirmasi-hangi-partide-ne-kadarlar-laiklige-ve-abdullah-ocalana-nasil-bakiyorlar-kirmizi-cizgileri-neler-120119393

 

CADILAR BAYRAMI?

.   BİR GÜN CUMHURİYET, BİR HAFTA CADILAR .   Bir günlüğüne Cumhuriyet. .   Yalnızca bir gün. Bayraklarımızı çıkarıyoruz, şiirlerimizi okuyo...