Demokrasi Kavramına Bakış
·
Yunanca
demos, (insanlar), ve kratos, (yönetmek), sözcüklerini birleştirerek demokrasi
ya da demokratia terimini ilk kullanan Yunanlılar –büyük ihtimalle Atinalılar-
olmuştur.
·
Eski
Yunanca’da dēmos “halk”ın
yanısıra, “yoksul halk kitlesi” ve “vatandaşlık” anlamına da gelmektedir.
·
Dahl’ın
yönetmek olarak tanımladığı kratos aynı zamanda “kural”, “güç”, “otorite”,
“iktidarı kullanmak” (yönetmek) ve “egemen olmak” anlamlarına da gelmektedir.
·
Demos
sözcüğünün Atina’da genellikle bütün Atinalılar, bazen de halk, hatta kimi
zaman sadece fakir insanlar anlamına gelmesi de ilginçtir.
·
Anlaşılıyor
ki demokrasi sözcüğü, onu eleştiren aristokratlar tarafından kendilerinin
yönetimdeki kontrolünü savaşarak ellerinden alan sıradan halkı küçük
gördüklerini göstermek için kullandıkları bir sıfattı.
·
Bu
tanımlardan hareketle sözcük anlamına göre demokrasiyi “halk iktidarı” veya
“iktidarın halka ait olması” şeklinde tanımlamak mümkündür.
·
Demokrasi
terimi aynı zamanda bir ideali temsil etmektedir.
·
Daha
gelişmiş bir tabirle yöneticilerin adil, özgür ve düzenli seçimler yoluyla halk
tarafından ve halkın içinden seçildiği yönetim biçimi olarak ifade edilebilir
·
Demokraside
bir soyun veya ailenin bu tür imtiyazlara sahip olması ve egemenliği ve
otoriteyi kendi ailelerine devretmesi kabul edilemez.
·
Demokrasilerde
yerel ve ulusal düzeyde egemenlik hakkını kimin kullanacağına ve kimin
yöneteceğine bir aile değil vatandaşlar karar verir.
·
Demokraside
halk en üstteki siyasi otoriteyi temsil etmektedir.
·
Yasaların
yapılması ve siyasi kararların alınması, ülke yönetimi ile ilgili politikaların
belirlenmesi parlamentoda çoğunluğu gerektirir.
·
Ancak
bu çoğunluğun istediği her şeyi yapması ve azınlıklara dilediği gibi davranması
anlamına gelmez.
·
Demokratik
bir yönetimde azınlıkların hakları da çeşitli şekillerde korunmaktadır.
·
Demokratik
bir yönetimde; her vatandaş, devlet dahil hiç kimsenin ondan alamayacağı ve
dokunamayacağı, bazı temel haklara sahiptir.
·
Bu
haklar, uluslararası hukukun garantisi altındadır.
·
Her
vatandaş dilediği dine dilediği gibi inanmak ve dilediği gibi düşünmek ve
düşündüklerini ifade etme veya ifade etmeme haklarına sahiptir.
·
Yani
demokrasilerde din ve vicdan hürriyeti, düşünce ve ifade özgürlüğü vardır.
·
Herkes
dilediği gibi inanmanın yanı sıra inançlarını yaşama ve pratikte uygulama haklarına
sahiptir.
·
Her
birey (küçük bir grup veya azınlık gruplarına dahi mensup olsa) kendi kültürünü
yaşama ve yaşatma ve geliştirme hakkına sahiptir
·
Bir
yerde demokrasinin olduğunun kabul edilebilmesi için; insan hakları,
azınlıkların korunması, devletin ve ekonomik iktidar merkezlerinin iktidarının
sınırlandırılması gerekir. Siyasal kurumlar bağlamında demokraside üç ilke
önemlidir:
- İktidarın saygı
duyması gerektiği temel hakların kabulü, yöneticiler ve siyasetlerinin
toplumsal temsiliyeti ve yurttaşlık, yani hukuk üstüne kurulu bir topluluğa
aidiyet bilinci.
- Demokrasi;
çoğulculuk, şeffaflık ve katılımcılık temelinde işlevsel olan bir sistemdir.
- Bir demokraside, ulusal
ve yerel düzeyde seçilmiş temsilciler vatandaşlarını dinlemek ve onların
ihtiyaçlarına cevap vermek zorundadırlar.
- Seçimler yasalarda
belirtilmiş olmalı ve yasalarda belirtildiği gibi düzenli aralıklara yapılmak
zorundadır.
- Bir yönetimin
demokrasi olarak kabul edilebilmesi için genel kabul gören bir takım ilkeleri
vardır.
- Kişi-toplum
ilişkilerinin belirlenmesi sürecine halkın (veya en azından belli bir yaşın
üzerindeki halkın) tümüyle katılması;
- Azınlık haklarına
saygılı bir çoğunluk yönetiminin sağlanması;
- Kişi ait hak ve
özgürlüklerin korunması;
- Toplumun tüm
üyelerine fırsat eşitliğinin sağlanması.
- Adayların özgürce
belirlendiği düzenli seçimlerin yapılması,
- Evrensel insan
haklarının tanınarak güvence altına alınması,
- Karşıt görüşlere
sahip siyasal parti kurma özgürlüğü ve olanağı.
- Muhalefetin iktidar
olabilme özgürlüğü ve olanağının olması.
- Erkler ayrılığı
- Yargının bağımsızlığı
- Düşünce ve ifade
özgürlüğü.
- Basın özgürlüğü.
·
Neden
halk veya vatandaş yerine seçmenler ifadesi kullanılmamaktadır?
·
Demokrasinin
en önemli özelliği vatandaşların özgürce kamusal hayata katılabilmesidir.
·
Vatandaşların
siyasi liderlerin ve temcilerin yetkilerini nasıl kullandıklarını
gözleyebilmeleri için kamunun bütün sorunları hakkında bilgilendirilmeleri ve
kendi görüş ve çıkarlarını özgürce ifade edebilmeleri gerekmektedir.
·
Seçimlerde
oy kullanmak vatandaşların önemli yurttaşlık görevlerinden biridir.
·
Ancak
vatandaşın "bütün adayları özgürce dinleyebilme ve özgürce dinleyebildiği
adaylar arasından temsilcilerini seçebilme olanağının" da olması gerekir.
·
Yine
aynı şekilde dileyen vatandaşların diledikleri partiye veya derneğe ve kuruluşa
üye olabilmeleri, seçim kampanyalarına katılabilmeleri, propaganda
yapabilmeleri bunlarla ilgili toplantı ve gösteriler düzenleyebilmeleri eşit
olanaklar dahilinde mümkün olabilmelidir.
·
Siyasal
katılmanın en önemli yanlarından biri de vatandaşların sadece seçimlere
katılması değil aynı zamanda sivil toplum olarak adlandırılan dernek, kurum ve
kuruluşlara serbestçe üye olabilmesidir.
·
Bu
insani örgütler son derece değişik inanç ve çıkarları ifade edebilir, meslek
kuruluşları ve dernekleri, kadın ve öğrenci örgütleri ve insan hakları
örgütleri gibi çeşitli kuruluşlar olabilirler.
·
Kadınların
sivil ve siyasal hayata etkin olarak katılabilmeleri ve temsil edilmeleri de
bir demokrasi için son derece önemlidir.
·
Kadınların
eşit ve özgürce sivil ve siyasal hayata katılarak ortak çıkarları etrafında
örgütlenebilmeleri ve ortak hareket edebilmeleri de sivil toplum kuruluşlarının
bilinçlendirilmesi ve eğitilmesinden geçer.
·
Demokraside
sivil ve siyasal katılım tamamen gönüllü olmalıdır.
·
Hiçbir
grup veya insan kendi iradesine rağmen, katılım konusunda zorlanamaz.
·
Ancak
siyasi partiler demokrasinin hayati organları olduğundan vatandaşların siyasi
partilere üye olması demokrasileri güçlendirir.
·
Ancak
hiç kimse zorla veya bazı çıkarları tehdit edilmek suretiyle bir siyasi partiye
üyeliğe zorlanamaz veya üyeliği engellenemez.
·
Katılım
tamamen gönüllü, barışçıl ve yasalara uygun bir şekilde olmalı ve değişik
görüşlere hoşgörülü olunmalıdır.
·
Demokrasilerde
insanlar siyasi liderleri ve temsilcilerini eleştirmekte özgürdürler.
·
Basın
ve ifade özgürlüğü vardır.
·
Medya
organları ve vatandaşlar seçilmişlerin ülkeyi nasıl yönettiklerini diledikleri
gibi gözlemek ve eleştirme özgürlüğüne sahiptirler.
·
Her
türlü siyasi görüşü ve devlet işlerini değişik açılardan yorumlayan değişik,
alternatif kitle iletişim araçları mevcuttur. İnsanlar her türlü siyasi parti,
dernek ve sivil toplum kuruluşunun yanı sıra diledikleri sendikalara da üye
olmakta serbesttirler.
·
Vatandaşlar
ülkede diledikleri yere göç etmekte ve yaşamlarını organize etmekte
özgürdürler.
·
Diledikleri
zaman diledikleri yerlerde toplanarak diledikleri konularda görüş ve
düşüncelerini açıklayabilir ve hükümetin beğenmedikleri her türlü politika ve
kararlarını eleştirebilir ve protesto edebilirler.
·
Ancak
herkes bu haklarını barışçı yollarla, özgür ve demokratik yasalar kapsamında ve
başkalarının haklarına saygı çerçevesinde kullanabilir.
·
Bu
hakları şiddete başvurarak kullanmak demokrasi ile bağdaşmaz.
·
Demokrasilerde
bütün vatandaşların temel hakları devletin ve hiç bir otoritenin geri alamayacağı
şekilde güvence altına alınmıştır.
·
Bu
haklar uluslararası hukuk tarafından teminat altına alınmıştır.
·
Her
ne kadar parlamentolarda kararların pratikte çoğunluğun oyu ile alındığı
yönetim şekli olarak bilinse de demokrasi çoğunluğun egemenliği değildir.
·
Demokrasilerde
yasalar, politikalar ve kararlar parlamentonun çoğunluğuna dayanır. Fakat bu
çoğunluğun ve devletin dilediğini yapabilmesi anlamına gelmez.
·
Zira
çoğunluğun dilediğini yapması çoğunluğun diktatoryası anlamına gelir ki bu da
demokrasi ile bağdaşmaz.
·
Siyasal
gücün yönetilenlerin rızasına dayanması hususunda çoğunluğun iradesinin dikkate
alınması söz konusudur.
·
Ancak
çoğunluğun rızası temel hakların çiğnenmesiyle sonuçlanacak bir tahakküme
dönüşmemelidir
·
Bu
tahakkümün engellenmesi için ise demokratik yönetimler; hukuk ve kurum
kültürünü güvence altına alan erkler veya kuvvetler ayrılığı ilkesini
geliştirmiş ve kurumsallaştırmıştır.
·
Kuvvetler
ayrılığı ilkesi yasama, yürütme ve yargı kurumlarının, devletin farklı organlarında
bulundurularak iktidarın tek elde toplanmasını engellemek ve bu üç kurumun
birbirlerini denetleyebilmesini sağlamak anlamına gelir.
·
Kuvvetler
ayrılığı devletin, "yasama, yürütme ve yargı" işlevinin birbirine
karşı "bağımsız organlar" tarafından görülmesidir.
·
Demokrasilerde
her tülü azınlıkların hakları evrensel insan hakları beyannamesi gibi çeşitli
uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınmıştır.
·
Dolayısıyla
çoğunluk yasa yaparken, politikalar belirleyip kararlar alırken her türlü
azınlığın uluslararası sözleşmelerde belirlenmiş olan haklarına saygı göstermek
zorundadır.
·
Demokrasi
bireyler tarafından bireylerin istekleri ile değil yasalar tarafından değil
yönetilen bir sistemdir.
·
Bir
demokrasilerde, vatandaşların haklarını koruyan, düzeni sağlayan ve hükümetin
gücünü sınırlayan hukukun üstünlüğü mevcuttur.
·
Tüm
vatandaşlar kanun önünde eşittir.
·
Hiç
kimseye dil, din, ırk veya etnik grubundan, cinsiyetinden veya cinsel tercihinden
dolayı ayırımcılık uygulanamaz.
·
Her
türlü ayırımcılık yasalarla yasaklanmıştır.
·
Hiç
kimse, bağımsız mahkemeler tarafından adil bir şekilde yargılanmadan
cezalandırılamaz, hapsedilemez veya sürgüne gönderilemez.
·
Gözaltına
alınan herkes suçunun ne olduğunu bilme hakkına sahiptir.
·
Hakkındaki
iddialara rağmen herkes suçlu olduğu kanıtlanıncaya kadar suçsuz sayılır.
·
Herhangi
bir suç ile itham edilen herkesin en hızlı şekilde bağımsız ve tarafsız
mahkemeler tarafından yargılanma hakkına sahiptir.
·
Hiç
kimse önceden yapılmış ve ilan edilmiş yasalar dışında vergilendirilemez ve
hakkında dava açılamaz.
·
Demokrasi,
aynı zamanda güçler ayrılığını, bireysel hakların güvence altına alınmasını ve
özel yaşamın korunmasını sağlar.
·
Bu
bağlamda, demokrasi, fikirlerin ve çıkarların çeşitliliğini varsayar.
·
Çeşitliliğe
saygı, demokrasinin, çoğunluğun azınlıklar üzerindeki diktatörlüğüyle bir
tutulamayacağını dile getirir.
·
Dolayısıyla,
demokrasi azınlıkların ve muhaliflerin var olma ve kendilerini anlatma hakkını
kapsamalı ve aykırı fikirlerin anlatımına izin vermelidir.
·
Demokrasilerde
hiç kimse hukukun üstünde değildir.
·
Kral
veya devlet başkanı dahi olsa herkes yasalar önünde eşittir.
·
Yasalar
ve mahkemeler tarafsız, adil ve tutarlı bir şekilde hükümetin diğer
kurumlarından bağımsız olarak çalışırlar.
·
Sebebi
her ne olursa olsun her türlü işkence, baskı, zalimane ve insanlık dışı muamele
kesinlikle yasaktır.
·
Hukukun
üstünlüğü hükümetin gücünün ve her şeyin üstündedir.
·
Hiçbir
hükümet ve yetkilisi bu sınırları ihlal edemez.
·
Hiçbir
devlet yetkilisi, başbakan ve bakan ve hiçbir siyasi parti temsilcisi bir
hakime veya mahkeme heyetine nasıl davranacağı, nasıl karar vereceği konusunda
talimat veremez veya istekte bulunamaz.
·
Hiçbir
devlet yetkilisi veya kamu görevlisi yetkilerini kendisini, aile üyelerini veya
istediği kişileri zenginleştirmek için kullanamaz.
·
Mahkemeler
tarafından suçlu bulunan her kim olursa olsun cezalandırılır.
·
Halk birbiri ile rekabet eden siyasi partiler yoluyla, özgür ve
adil, ulusal ve yerel seçimler yoluyla kendisini yönetecekleri seçer.
·
Demokrasilerde her vatandaşın hiç kimsenin elinden alamayacağı
bazı temel hakları bulunmaktadır.
·
Demokrasilerde yasama ve yürütme için çoğunluk şartı aranır.
·
Peki, azınlıkların hakları ne olacak?
·
Dünyanın birçok ülkesinde nüfusun yarısına yakınını oluşturan
kadınlar neden siyasal temsilde yüzde elli oranında temsil edilmezler?
·
Demokrasinin günümüzde karşılaştığı sorunlar ve demokrasiye
yönelik eleştiriler nelerdir?
·
Demokrasi "eşitliği mi liyakatı mı" esas alır?
·
Seçimle iktidara geldiklerini dolayısıyla demokratik yönetime
sahip olduklarını savunan Saddam Hüseyin, Hüsnü Mübarek ve Beşar Esad
yönetimleri de demokrasi olarak kabul edilebilir mi?
·
Veya seçme ve seçilme hakkını kullanmak bir yerin demokrasi
olması için yeterli midir?
·
Düzenli ve özgür seçimlerin yanı sıra erkler ayrılığı, hukuk
devleti, düşünce ve ifade özgürlüğü, sivil toplumun katılımı ve özgür medya
demokrasi için neyi ifade eder?
·
Veya demokrasinin eksikleri ve eleştirilen yanları nelerdir?
·
Sanayi ve iletişim devrimleriyle birlikte toplumların geçirdiği
değişim ve bu süre zarfında oluşan tecrübeler demokrasinin daha geniş ve
kapsamlı tanımlara konu olmasına neden olmaktadır
Neden
demokrasiyi desteklemeliyiz?
1. Demokrasi zalim ve kötü otokratların yönetime geçmesini
engellemeye yardımcı olur.
2. Demokrasi vatandaşlarına demokratik olmayan sistemlerin
sağlamadığı ve sağlayamayacağı pek çok temel hakkı sağlamayı garanti eder.
3. Demokrasi vatandaşlarına mümkün olan alternatiflerinden daha
geniş bir kişisel özgürlük alanı sağlar.
4. Demokrasi insanların kendi temel çıkarlarını korumalarına
yardımcı olur.
5. Sadece demokratik bir hükümet insanların kendi kaderini tayin
etme özgürlüklerini yaşayabilmeleri, yani kendi seçtikleri kanunlar uyarınca
yaşayabilmeleri için azami fırsatı tanıyabilir.
6. Sadece demokratik bir hükümet ahlaki sorumlulukların yerine
getirilebilmesi için azami fırsatı tanıyabilir.
7. Demokrasi insanı, gelişimi mümkün olan herhangi bir
alternatifinden daha çok destekler.
8. Sadece demokratik bir yönetim göreceli olarak daha çok
politik eşitlik sağlar.
9. Modern temsili demokrasiler birbirleriyle savaşmazlar.
10. Demokratik bir yönetime sahip olan ülkeler demokratik
olmayanlardan daha zengindir.
·
Ancak
bu popülarite demokrasinin kusursuz bir yönetim biçimi olduğu anlamına gelmez.
Günümüzde bu kadar popüler olan demokrasiye yönelik elbette eleştiriler de
bulunmaktadır.
·
Siyasetçilerin
eylem kapasitelerinde bir düşme olduğu ve siyasetçilerin gittikçe prestij
kaybettikleri gözlenmektedir.
·
Bu
durum siyaset ve siyasetçilerle birlikte demokrasinin meşruiyetinin de gittikçe
sorgulanır hale gelmesine neden olmaktadır.
·
Geniş
kitleler, pasif bir şekilde kamuoyu yoklamalarına katılmak yerine, etkili bir
şekilde önemli siyasi tartışmalara katılmalı ve gündemi belirlemeli, siyasi
olaylar ve konularla ilgili bilgi sahibi olarak sürece dahil olmalıdır.
·
Kendi
kendini tatmin etme ve endişeleri ortadan kaldırma gibi bir gönül rahatlığı
getiren yaygın yaklaşımın tercih edilmesi, demokrasinin zayıflamasına neden
olan yolları ortaya çıkartmaktadır.
·
Uzun
yıllar ezilen kesimlerin mücadeleleri ile birlikte önemli gelişmeler ortaya
çıkaran demokrasi, popülerliğinin doruk noktasına ulaştığı günümüzde aynı
zamanda ciddi eleştirilere de maruz kalmaktadır.
·
Özellikle
güçlülerin değerleri çarpıtarak kendi lehine kullanması ve kavramların içini
boşaltması, demokrasiye yönelik eleştiri ve şüpheleri geliştirmektedir.
·
Ancak
buna rağmen hala demokrasiden daha iyi bir sistemle tanışmamış olmamız ve
demokrasinin kendisinin eleştirisini de kendisinde barındırması ve bu konuda
tutucu olmaması varlığına ve prestijine güç katmaktadır.
·
Bu
durum, demokrasinin bu sorunlarla baş edecek potansiyeli içinde barındırdığını
da göstermektedir.
·
Buna
karşın demokrasinin işleyebilmesi ve temel prensiplerinin uygulanabilmesi için
gerekli önlemlerin alınması ve yeni kurumların oluşması da gerekmektedir.
·
Demokrasinin
işleyebilmesi için vatandaşların sadece siyasal haklarını kullanması yetmez.
·
Vatandaşların
aynı zamanda demokrasinin kural ve prensiplerine uyması ve bu kural ve
prensiplerin işleyip işlemediğini kontrol etmesi de gerekmektedir.
·
İnsanların
yasalara saygı göstermesi ve her türlü şiddeti reddetmesi de demokrasinin
gereğidir.
·
İnsanların
hükümetin kararlarını sorgulaması ve hükümetin keyfi uygulamalarını reddetmesi
demokrasinin gereğidir.
·
Ancak
herkesin hükümetin otoritesine saygı göstermesi de gerekir.
·
Her
grup kendi kültürünü yaşayabilme hakkına sahip iken kendisinin devletin bir
parçası olduğunu da unutmaması gerekmektedir.
·
Kendi
görüşlerimizi ifade etme özgürlüğüne sahip olduğumuzda başkalarının da
görüşlerine saygı gösterme zorunluluğu demokrasinin kendi içerisinde
tutarlılığını göstermektedir.
·
Buna
karşın demokrasi herkesin dilediği her şeyi elde edebildiği sistem anlamına da
gelmemektedir.
·
Demokrasi
ancak uyum içerisinde herkesin dilediği her şeyi toplumun diğer kesimlerinin
çıkarlarıyla örtüştüğü ve kimsenin haklarını ihlal etmediği sürece elde
edebileceği sistemdir. Demokrasilerde farklı ilgi alanları ve görüşleri olan
gruplar birbirleriyle oturup müzakere etmeye istekli olmak durumundadır.
·
Demokrasi
tıpkı bireyler gibi her grubun da (bu grup çoğunluk dahi olsa) dilediği her
şeyi elde etmesi anlamına gelmez.
·
Farklı
grupların farklı kombinasyonları kazanabilir.
·
Buna
karşın demokrasilerde zamanla herkes bir şeyler kazanır.
·
Eğer
toplumun bazı grupları sürekli dışlanır ve talepleri dikkate alınmazsa, sürekli
dışlanan ve kendilerini ifade etmelerine imkan verilmeyen ve demokrasiden hayal
kırıklığına uğrayan bu gruplar, zamanla demokrasiye karşı öfkelenen ve onunla
mücadele eden hale de gelebilir.
·
Demokrasi
barışçıl bir şekilde kendisine katılmak isteyen herkes ve her gruba açık
olmalı, bütün farklılıklarıyla bütün grupların kendilerini ifade etmelerine
taleplerini ve çıkarlarını dillendirmelerine olanak sağlanmalıdır.
Demokrasi
Kavramına Eleştirel Bir Bakış
Murat Aktaş
Doç. Dr., Muş
Alparslan Üniversitesi, İİBF, Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü – Muş /
Türkiye. e-mail: m.aktas@alparslan.edu.tr
https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/20450
========================================= =====================================