FAC Seçimler ve Koalisyon
Almanya`da Gelişmiş
Demokrasi Örneği
İki ay önce Almanya’da yapılan seçimlerde ortaya çıkan sonuç,
Sosyal Demokrat ve Hristiyan Birlik Partilerinden oluşan büyük koalisyon
hükümetinin devam etmesini, ya da Sosyal Demokrat Parti (SPD) Başbakanlığında
Birlik/Yeşiller ve Liberal Partiden oluşan üçlü bir koalisyon hükümetinin
kurulacağını gösterdi.
Ne var ki özellikle Liberal Partinin, öteden beri izlediği üst
gelir guruplarının çıkarlarına odaklı politikası nedeniyle bunun hiç de kolay
olmayacağı görülüyordu. Liberal Parti vergi politikasında böyle bir düzeltme
yapılmasına kesin olarak karşı olduğunu, hatta bunu partilerinin kırmızı
çizgisi olarak gördüklerini açıkladılar.
Oysa oyların yüzde 26`sını alan Sosyal Demokrat Parti seçim
programında, özellikle üst gelir guruplarının daha fazla vergi ödemelerini,
bundan alt gelir kesimlerine destek sağlanmasını, böylece Almanya’da da giderek
artan gelir dağılımındaki adaletsizliğin kısmen de olsa azaltılacağını önemle
belirtiyordu. Asgari saat ücretinin 12 avro olması, emeklilik geliri düşük olan
kesimlerin aylıklarının artırılması, özellikle de büyük kentlerdeki kira
artışlarının kabul edilebilir bir düzeyde tutulması, Sosyal Demokratların önde
gelen istemleriydi. Sosyal Demokratlar koalisyon anlaşmasında bu isteklerini
başta saat ücretinin 12 avro, emeklilik ücretlerinin korunması ve kira
artışlarına karşı önlemler olmak üzere büyük ölçüde kabul ettirdiler.
Bu konularda Birlik Partisi/Yeşiller`in de benzer istekleri
bulunuyordu. Yeşillerin çok önem verdikleri ana konu, Dünya İkliminin
korunması, Dünya`nın dördüncü büyük ekonomisi olan Almanya`nın, bu konuda diğer
ülkelere de örnek olabilecek politikalar izlemesi, kömüre dayalı enerji
üretiminin ivedi olarak sonlandırılması, elektrikli araçların yaygın olarak
kullanılır duruma gelmesi ve teknolojiler geliştirerek alternatif enerji
üretimine hız verilmesi öncelikli istemleri arasında bulunuyordu. Sosyal
Demokratlar da Yeşillerin bu öncelikli istemlerine destek veriyorlardı.
Yeşillerin bu istekleri de hükümet anlaşmasına yansıdı.
Liberal Parti yetkilileri gerçekte Hristiyan Birlik Partileriyle
Koalisyon kurulmasına öncelik verseler de, seçimlerde büyük yenilgi alan bu
partiler kendi iç sorunlarıyla uğraşmaya başladıklarından, Liberal Partinin bu
eğilimi gerçeklikten uzaktı.
İki Ay Süren Koalisyon Görüşmeleri Anlaşmayla Sonuçlandı
Soysal Demokrat Parti, Birlik Partisi/Yeşiller ve Liberal
Parti`den 300 politikacının katıldığı ve parti eksperlerinden oluşan 22 çalışma
gurubunda yapılan Koalisyon görüşmeleri 24 Kasım’da sonuçlandı. Bu iki aylık
sürede anlaşamaya uyularak görüşmeler hakkında basına ve kamuoyuna hiçbir
açıklama yapılmadı.
Bu üç parti arasında anlaşma sağlanabilmesi için izlenen yol,
koalisyon ortaklarının en öncelikli politikalarının yer alacağı, böylece
partilerin siyasi istemlerinde kamuoyuna verdikleri sözlerin en belirginlerinin
bulunacağı bir strateji oldu. Liberal Parti, Koalisyon anlaşmasında üst gelir
guruplarında vergi indirimine gidilmesini engellemeyi başardı.
Bunun yanı sıra üç koalisyon ortağının da zaten savundukları
politikalara anlaşmada yer verildi. Bunlar: Modern Devlet ve Demokrasi, Dijital
çağın gereği altyapının yenilenmesi, Bilim, Yüksekokul ve Araştırma konularına
gereken önemin verilmesi.
İklimin korunmasının sosyal ekolojiye uygun bir Pazar
Ekonomisiyle sağlanması, Çevrenin ve Tabiatın korunması, Tarıma ve Beslenmeye
gereken önemin verilmesi, İklim ve Enerjide hızla değişimin ve bu alanlarda
gereken hareketliliğin sağlanması.
Modern Çalışma Dünyasında sosyal güvenliğe şans verilmesi ve
buna saygı duyulmasına, Sosyal Devletin gereği olarak emeklilikte gereken yaşam
güvencesinin, bakım ve sağlık hizmetlerinin sağlanmasına vurgu yapıldı.
Metropollerdeki konut kira artışlarına karşı her yıl 100 bini
devlet destekli olmak üzere 400 bin yeni konutun yapılması ve özellikle
Metropollerde kiracıların korunması için kira ücretlerinin 2029 tarihine değin
kamu denetiminde olması kararlaştırıldı.
Eğitimde şans eşitliğinin herkese, her çocuğa ve her gence
sağlanması. Özgürlüklerin ve güvenliğin her kese eşit koşullarda ve çoğulcu bir
demokrasi ortamında sağlanacağı kararlaştırıldı.
Yeniden Alman Vatandaşlığına Geçme Kolaylaşacaktır Sözü
Uzun yıllar Almanyalı göçmen kuruluşlarının ve 10 yıl
başkanlığını yaptığım “Almanya Türk Toplumu” nun en önemli isteklerinden biri
olan Çifte Vatandaşlık hakkı, 1998-2005 Sosyal Demokrat Parti-Yeşiller hükümeti
döneminde söz verildiği halde gerçekleştirilmedi. Yeni Koalisyon anlaşmasında
vatandaşlık yasasının modernleştirileceği, Almanya`da doğan çocuklara ve 5
yıldır Almanya’da yaşayan göçmenlere bu hakkın tanınacağı belirtiliyor. Ayrıca
özellikle birinci göçmen kuşağından Alman vatandaşlığına geçerken, Almanca bilme
koşulunun kolaylaştırılacağı açıklanıyor.
Almanya ve Avrupa`ya göç konusunda, göçü zorunlu kılan
nedenlerin ortadan kaldırılması yönünde Avrupa Birliği tarafından ortak
girişimlerde bulunulacağı, kaçkın insanların yolda ve denizlerde boğulmasının
engellenmesinin bir insanlık görevi olduğuna vurgu yapılıyor.
İzlenecek dış politikada otoriter gelişmelere karşı tavır
alınacağı, Avrupa Birliği`nin doğu ve güney komşularıyla iklim, enerji, insan
hakları uluslararası sağlık konularında ilişkilerini geliştireceği
belirtiliyor. Türkiye`de „endişe veren iç ve dış politik gelişmelere karşın
“Türkiye`nin AB`ye komşu ve NATO üyesi olduğu, bu ülkeden büyük sayıda
insanların Almanya`da bulunmasının ise, Almanya için büyük önem taşıdığı
belirtiliyor.
Koalisyon Anlaşması ve partilerin kabine üyeleri, üç partinin
üyeleri tarafından da büyük çoğunlukla onaylandı. Bugün Bundestag`da Olaf
Scholz 707 milletvekilinin 395 inin oyunu alarak Kanzler seçildi. Şahsen
tanıdığım Olaf Scholz`a ve üçlü koalisyondan oluşan yeni hükümete başarılar
diliyorum.
Almanya`daki üç siyasi partinin 60 gün süren ve 300 siyasetçi
tarafından 22 çalışma gurubunda hazırlanan ve çağımızın birçok önemli
gereksinimlerine vurgu yapan Koalisyon Anlaşmasının, Türkiye`de Millet İttifakı
ve ona destek veren siyasi partiler tarafından incelenmesinin yararlı olacağı
inancındayım.
Siyaset Bilimci, Almanya
Parlamentosu ve Avrupa Parlamenterler Meclisi Eski Üyesi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder