Yalan İle İlgili Ayetler
- Yalan
kelimesinin Arapça karşılığı olan kezib (kizb) eski sözlüklerde
“doğruluğun (sıdk) karşıtı, bir konuda gerçeğe aykırı haber veya bilgi vermek,
söz vâkıaya uygun olmamak” diye tanımlanır.
- Kur’ân-ı Kerîm’de kezib ve türevleri 280
yerde geçmektedir ve bunların çoğu “bir şeyi yalana nisbet etmek” anlamında tekzîb masdarından
türeyen fiil ve isimlerdir.
- Esasen
kişiyle ilgili olan tekzîb “kişinin yalancı olduğunu ileri sürme, onu
yalancılıkla suçlama”, olay ve haberle ilgili olan ise “onu yalan sayma”
mânasına gelir ve bu yönüyle inkârla örtüşür.
- Kur’an’da,
genellikle eski peygamberlerin inkârcı kavimlerinin ve putperest Araplar’ın
Allah’ın dini, peygamberi ve kitapları, kıyamet, âhiret, uhrevî yargılama ve
adalet, cehennem ve azap, Allah’ın nimetleri, hakikat ve doğruluk gibi genelde
imana ilişkin konulardaki yalanlayıcı, reddedici tutumlarıyla bunun kendileri
için doğuracağı zararlar anlatılır.
- Kezib
kelimesi de âyetlerde otuz üç yerde geçer; bunların çoğunda “uydurma,
yakıştırma” anlamındaki iftira kavramıyla birlikte “Allah hakkında yalan
uydurma, O’nun birliği, aşkınlığı ve yetkinliğiyle bağdaşmayan iddialar ileri
sürme” mânasında kullanılır
- Kezibin üç defa tekrar edildiği Nahl
sûresinin 116. âyetinde insanların sorumsuzca yalan konuşarak yiyecekler
hakkında, “Şu helâldir, bu haramdır” demeleri “Allah hakkında yalan uydurmak,
Allah adına doğru olmayan hükümler üretmek” şeklinde değerlendirilmiştir.
(Bak::* Bağlantı ..)
·
Yalan ne demektir?
·
İnsan neden yalan söyleme isteği duyar?
·
Kuran'da geçen yalan ve yalan söylemek ile ilgili ayetler
hangileri?
·
Yalan ile ilgili hadisi şerifler neler?
Yalan, kişinin gerçeği
saklayıp bildiğinin aksini söylemesidir.
Yalancılık çok çirkin bir
huydur.
Dinimiz yalanı haram kılmış
ve şiddetle yasaklamıştır.
Yalan rûhî bir hastalıktır,
müslümanların kendilerini bundan korumaları gerekir.
Çocuklar daha küçükken doğru
sözlülüğe alıştırılmalı, yalanın zararları kendilerine anlatılmalıdır.
İmandan sonra en güzel haslet
doğruluktur.
Doğruluk ulvi bir sıfat,
bunun karşıtı olarak yalancılık da çok kötü bir huydur.
Yalan insan vicdanını tahrip
eden, kendisine ve topluma saygısını yok eden çirkin bir davranıştır ve
günahtır.
Mümin yalan konuşmaz.
Zira mümin güvenilir kimse
demektir.
Yüce Allah
Kur’an-ı Kerim’de yalanı ve yalancılığı yasaklamış bunun zararlarına
işaret etmiştir.
YALAN İLE İLGİLİ AYETLER
Ankebut Suresi, 68. ayet:
"Allah hakkında yalan
uydurup iftira edenlerden veya kendisine hak geldiği zaman onu yalan sayandan
daha zalim kimdir? İnkar edenlere cehennem içinde bir konaklama yeri mi
yok?"
Bakara Suresi, 10. ayet:
"Kalplerinde
hastalık vardır.
Allah da
hastalıklarını arttırmıştır.
Yalan
söylemekte olduklarından dolayı, onlar için acı bir azap vardır."
Hac Suresi, 30. ayet:
"İşte böyle; kim
Allah'ın haram kıldıklarını (gözetip hükümlerini) yüceltirse, Rabbinin Katında
kendisi için hayırlıdır.
Size (haklarında yasaklar) okunanlar
dışındaki hayvanlar helal kılındı.
Öyleyse iğrenç bir pislik
olan putlardan kaçının, yalan söz söylemekten de kaçının."
Saff Suresi, 2. ayet:
"Ey iman edenler,
yapmayacağınız şeyi neden söylersiniz?"
Saff Suresi, 3. ayet:
"Yapmayacağınız şeyi söylemeniz,
Allah Katında bir gazab (konusu olması) bakımından büyüdü (büyük bir suç teşkil
etti)."
Nur Suresi, 11. ayet:
"Doğrusu,
uydurulmuş bir yalanla gelenler, sizin içinizden birlikte davranan bir
topluluktur; siz onu kendiniz için bir şer saymayın, aksine o sizin için bir
hayırdır.
Onlardan her
bir kişiye kazandığı günahtan (bir ceza) vardır.
Onlardan
(iftiranın) büyüğünü yüklenene ise büyük bir azap vardır."
Nur Suresi, 12. ayet:
"Onu işittiğiniz zaman,
erkek mü'minler ile kadın mü'minlerin kendi nefisleri adına hayırlı bir zanda
bulunup:
"Bu, açıkça uydurulmuş
iftira bir sözdür" demeleri gerekmez miydi?"
Enbiya Suresi, 77. ayet:
"Ve ayetlerimizi
yalanlayan kavimden 'ona yardım edip-öcünü aldık'. Şüphesiz onlar, kötü bir
kavimdi, Biz de onların tümünü suya batırıp boğduk."
Nisa Suresi, 112. ayet:
"Kim bir hata veya günah
kazanır da sonra bunu bir suçsuza yüklerse, gerçekten o, böyle bir yalan
(bühtan)ı ve apaçık bir günahı yüklenmiştir.
En'am Suresi, 39. ayet:
"izim ayetlerimizi yalan
sayanlar karanlıklar içinde sağırdırlar, dilsizdirler. Allah, kimi dilerse onu
şaşırtıp-saptırır, kimi dilerse de onu dosdoğru yol üzerinde kılar.
Araf Suresi, 37. ayet:
Öyleyse,
Allah'a karşı yalan uydurup iftira düzenden veya ayetlerini yalanlayanlardan
daha zalim kimdir?
Kitaptan
kendilerine bir pay erişecek olanlar bunlardır.
Nihayet
elçilerimiz, hayatlarına son vermek üzere kendilerine gittiklerinde onlara
diyecekler ki:
"Allah'tan
başka taptıklarınız nerede?"
"Onlar
bizi (yüzüstü) bırakıp-kayboldular" diyecekler.
(Böylelikle)
Bunlar, gerçekten kafirler olduklarına kendi aleyhlerinde şehadet ettiler.
Araf Suresi, 64. ayet:
Onu yalanladılar.
Biz de onu ve gemide onunla
birlikte olanları kurtardık, ayetlerimizi yalan sayanları suda-boğduk.
Çünkü onlar kör bir kavimdi.
Araf Suresi, 147. ayet:
Ayetlerimizi ve ahirete
kavuşmayı yalanlayanlar, onların amelleri boşa çıkmıştır.
Onlar yaptıklarından
başkasıyla mı cezalandırılacaklardı?
Araf Suresi, 182. ayet:
Ayetlerimizi yalanlayanları
ise, onları bilmeyecekleri bir yönden derece derece (günahları yükletip azaba)
yaklaştıracağız.
Şuara Suresi, 223. ayet:
Bunlar (şeytanlara) kulak
verirler ve çoğu yalan söylemektedirler.
Mürselat Suresi, 37. ayet:
O gün, yalanlayanların vay
haline.
Buruc Suresi, 19. ayet:
Hayır; inkar edenler,
(kesintisiz) bir yalanlama içindedirler.
Cin Suresi, 5. ayet:
"Oysa biz, insanların ve
cinlerin Allah'a karşı asla yalan söylemeyeceklerini sanmıştık."
Ma'un Suresi, 1. ayet:
Dini yalanlayanı gördün mü?
Nisa Suresi, 50. ayet:
Allah'a karşı nasıl yalan
uyduruyorlar, bir bak. Bu, apaçık bir günah olarak yeter.
En'am Suresi, 49. ayet:
Ayetlerimizi yalanlayanlara,
fıska sapmalarından dolayı azap dokunacaktır.
En'am Suresi, 116. ayet:
Yeryüzünde
olanların çoğunluğuna uyacak olursan, seni Allah'ın yolundan
şaşırtıp-saptırırlar.
Onlar ancak
zanna uyarlar ve onlar ancak 'zan ve tahminle yalan söylerler.'
Mutaffifin Suresi, 10. ayet:
O gün, yalanlayanların vay
haline.
Ahzab, 33/70-71:
Ey iman edenler!
Allah’tan sakının ve doğru
söz söyleyin.
Böyle davranırsanız,
Allah işlerinizi düzeltir ve günahlarınızı bağışlar.
Kim Allah ve Resulüne itaat
ederse, büyük bir kurtuluşa ermiş olur.
Furkan, 25/72:
Onlar, yalana
şahitlik etmeyen, faydasız boş bir şeyle karşılaştıkları zaman, vakar ve
hoşgörü ile geçip gidenlerdir.
Yalan,
insanların birbirine düşmesine, toplumdaki ahengin bozulmasına sebep olduğu
için, çok çirkin bir fiil olarak kabul edilmiştir.
Dinimiz, yalan
söylemeyi haram kılmış, dünyada da ahirette de huzur, mutluluk ve kurtuluşun
doğru söylemekte olduğunu bildirmiştir.
Atalarımız: “Yalancının
mumu yatsıya kadar yanar” derken önemli bir gerçeğe işaret etmişlerdir.
Yalan, sahibini
utandırır, rezil eder.
Kişinin yalancı
olduğu bir kere anlaşıldı mı, söylediği doğru sözlere de inanılmaz.
https://www.islamveihsan.com/yalan-ile-ilgili-ayet-ve-hadisler.html
* https://islamansiklopedisi.org.tr/yalan
** https://kuranfihristi.net/ayetleri/yalan
Derleme:
26.11.2020 / Gönen Çıbıkcı_____________________
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder