Cemaat Tarikat Diyanet Siyaset
Orhan UĞUROĞLU
27 Nisan 2020
Laik, demokratik ve hukuk devleti olan Türkiye
Cumhuriyeti sizi çok rahatsız ediyor. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün
Anadolu'yu işgal eden, paylaşan ve parçalayan emperyalist ülkeleri efsane
kurtuluş savaşları ile kovmasından çok rahatsızsınız?
Anlıyoruz ki Atatürk'e düşmanlığınızı kusmak
için posterlerini ters asıyorsunuz…
Atatürk, Cumhuriyet, Demokrasi ve Laik Devletimin
düşmanları topunuza tepkim var: Allah layığınızı versin…
Atatürk posterlerinin ters asılması konusunda baştan
sona hükümetten tek bir tepki duydunuz mu? Neden tepki yok?
Cumhuriyet savcılarına sorum var: Neredesiniz?
Değerli okurlarım,
Prof. Dr. Haydar Çakmak'ın Medya Siyaset web
sitesindeki yazısı ülkemizdeki cemaat ve tarikat gerçeğini ortaya koyuyor.
Özetliyorum:
"Türkler 4000 yıllık tarihlerinde 123 devlet
kurmuşlardır.
Türkler hiçbir surette devletlerini dini kurallara
göre yönetmemiştir.
900 yılından itibaren Türklerin tamamına yakını
Müslümanlığı seçmiştir. Türkler, İslamiyet sonrası büyük devletler kurmuş ama
hiç birinde Şeriat düzeni kurmamış ve hiç birinde şeriat isteyen kişiler ve
örgütler olmamıştır.
İngilizler, Osmanlı imparatorluğu içinde 5. Kol
faaliyetlerine başlamışlar ve bunu da en iyi kamufle olacakları milli olmayan
dini örgütler içinde olabileceğini görmüşler ve 19.Yüzyıldan itibaren kurulan
cemaat ve tarikatların önemli bir bölümü Yahudi-İngiliz ortaklığının
kontrolünde kurulmuş ve onların çıkarlarına hizmet etmiştir.
Çünkü kendilerini saklayabilecekleri ve halkın
uyanmasını önleyebilecekleri en iyi yer dini kurumlardır.
Türkiye Cumhuriyeti devletinin ilk icraatlarından
birisi de 30 Kasım 1925 de 677 sayılı yasa ile kokuşmuş ve ihanet için de olan
cemaat, tarikat, zaviye ve tekkeleri kapatmasıdır.
Bu yasa Türkiye'nin devrim yasalarından birisidir ve
Anayasa kadar önemlidir.
Tayyip Erdoğan dönemlerinde bu yasaya özen
gösterilmemiştir.
Cemaatler ve Tarikatlar günümüzde altın yıllarını
yaşamaktadır. Din kisvesi altında ticaret ve siyaset yapmaktadır.
2018 yılında yapılan bilimsel bir çalışmada, Türkiye
de aktif olarak 30 tarikat ve cemaat bulunmaktadır.
Bunlara bağlı 400 kol, 800 'ün üzerinde medrese ve
İstanbul da 445 tekke bulunmaktadır.
Bu cemaat ve tarikatlarla 2,6 milyon yurttaşın organik
bağı bulunmaktadır.
Bu çalışmayı yapan Prof. Dr. Esergül Balcı,
araştırmasında bu tarikat müritlerinin %9'nun ılımlı İslam tabirini
reddettiğini ve radikal bir düşünce olan İslam'ın özünün cihat olduğuna
inandığını belirtmektedir.
Türkiye de 10 bin 53 özel okul bulunmaktadır. Bu
okulların üç te biri cemaat ve tarikatların okuludur.
Bu cemaat okullarında öğrenci sayısı 210 bindir.
4 bin özel öğrenci yurdundan 2 bin 480 tanesi
cemaatlerindir.
Hükümet 2014 yılında çıkarttığı bir yasayla özel
okullara öğrenci başı yaklaşık 3 bin TL yardım yapmaktadır.
Bu yardımların hangi özel okullara yapıldığı tahminini
sizlere bırakıyoruz.
Diyanet İşleri Başkanlığının hiç sesi çıkmamaktadır.
Başkanlığın bünyesinden iki terör örgütü lideri
çıkmıştır,
- Müftü Cemalettin Kaplan, Vaiz Fethullah Gülen.
Bugün itibariyle diyanetin içinde neler oluyor, hangi
faaliyetlerde bulunuyorlar, milletin paraları nerelere harcanıyor, kimler
görev yapıyor, bu görev yapan kişiler Türk devletine ve Türklere hangi gözle
bakıyorlar bilmiyoruz, kapalı bir kutudur.
Türkiye de dindar hiç Türk kökenli yok mudur ki bu
cemaat ve tarikatların şeyhleri hep dönmeler veya Türk kökenli olmayan
unsurlardan oluşmaktadır.
Bu soru ırkçılık suçlamasıyla ve dışlanmaktan
korkulduğu için sorulmamaktadır.
Irkçılığı ve ayrımcılığı lanetliyoruz ve bir insanlık
suçu olduğunu da kabul ediyoruz.
Ama ortada dönen dolapları da Türk milletinin
bilmesinin gerektiğine inanıyoruz.
Düşünün ki dini bir cemaat olduğunu iddia eden
Fethullah Gülen cemaati mensupları olan asker müritleri kendi halkına silah
sıkacak ve milletin meclisini uçakla bombalayacak hale gelmektedir.
Bundan daha büyük tehlike olabilir mi?
Daha da acısı 21.Yüzyılda koskoca profesörler,
bürokratlar ve bir yığın insan eğitimsiz cahil cemaat şeyhlerinin emrinde ve
iradelerini bu cahil, çağ dışı insanlara terk etmeleridir.
Cemaatler ve tarikatlar, kendilerine özgü bir insan
türü yaratmışlar, düşünmüyor, anlamıyor, dinlemiyor ve kendi milletine ihanete
hazır bir güruhun bir parçası oluyorlar.
Dünya'nın başka bir ülkesin de böyle bir insan türü ve
yurttaşı yoktur."
Değerli okurlarım,
Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı caminin içinden
siyaset yapıyor ama ses çıkartan yok. Çünkü Alinur Aktaş AKP'li…
Ekrem İmamoğlu'nun camide Yasin-i Şerif okumasını
eleştirenler neredesiniz?
Camide siyaset yapmak AKP'lilere serbest mi?
Cemaat, Tarikat, Siyaset ve Diyanet Türkiye'de işte bu
boyutta…
https://www.yenicaggazetesi.com.tr/cemaat-tarikat-diyanet-siyaset-55573yy.htm
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder